20 Haziran 2008 Cuma

20. Yuzyil Amerikan Politik Tarihi

20. Yuzyil Amerikan Politikasi

Birinci dunya harbinin bitiminde ve yapilan anlasmalarda aktive olma siyaseti izleyen baskan Wilsonun secimlerden maglup cikmasiyla Abd yeniden yalnizcilik (izolasyonizm) uygulamaya baslar. Bu gorusun temelinde dunyanin geri kalan bolumunun ( Avrupanin) cok ciddi bir savas hazirliginda oldugu ve abdnin bu savastan uzak kalmasi icin tek yolun geri kalan kisimdan uzak durmasi gerektigi yatmaktadir. 20 li yillardaki secimlerde iktidar olan amerikan baskanlari bu politikayi izlemislerdir ancak 29 da ortaya cikan ve tum dunyayi kasip kavuran ekonomik kriz ( great depression) 32 de iktidara gecen Roosvelt'e daha izole ve icine kapanik bir siyaset izlemesine neden olur. Bu zaman diliminde meclis ve eyalet meclisleri Roosveltten sonra iktidara gececek baskanlarinda bu politikayi izlemesi icin abd ticari gemilerinin savas bolgelerinde gezmesinin yasaklanmasi, abd baskanlarina dunyadaki her ulkeye kafasina estiginde ambargo koyabilmesi gibi yetkiler verilir. Roosvelt bu krizde Abdyi tekrar ayaga kaldirmis bu ulkenin yeni bir ekonomik model uzerine ( new deal) yapilanmasini planlamistir. Sanayide carklar tekrar hizla donmeye baslarken buyuk bir savasin icine giden Avrupa'nin bu yeni model uzerine kurulmus abdye zarar verecegi korkusu ortaya cikar. Eski dunyanin yeni dunyaya zarar verecegi varsayimiyla, meclis silah sanayii firmalarina kredi verilmesini yasaklamak gibi yeni yasalar cikarip abdyi tekrar dunyanin geri kalanindan dislamaya calissalarda, Japonya'nin Aralik 41'de uyuyan devi uyandirmasiyla amerika izolasyonizmi birakir ve dunyaya hukmetmeye calisan aktif bir siyaset anlayisina girer.


Japon-Amerikan Savasi

Amerikan istihbarat servislerinin cozdugu jn25 seklinde sifrelenen telsiz konusmalari Pearl Harbor faciasindan sonra iyice manyaklasan caponlarin Abdye yeni bir saldiri yapacaklari bilgisini vermektedir. Ama saldirinin yapilacagi yerin sifreli mesajlarin icinde bile sifrelenerek ''mi'' seklinde anilmasi amerikalilarin baskinin nereye yapilacagi konusunda
bir turlu karar verememelerine neden olur. Bunun ustune Abd Pasifik Amirali, Midway ussunden, sularinin azalmakta oldugu ve bitecegini belirten bir mesaj gonderilmesini ister. Bu sekilde caponlara zarf atmistir abimiz.

[Burda kestim ara not veriyorum:Bu deniz savaslarinin neden onemli oldugu konusunda biraz bilgilendirmek istedim.
Yanilmiyorsam 1926 da olacak, Washingtonda deniz silahlariyla ilgili bir konferans yapiliyor. Bu konferansa Abd Italya Japonya Ingiltere ve Fransa katilmistir. Almanya katilmamis onlari Versay Anlasmasi ile kontrol edebileceklerini dusunmusler. Bu Anlasmaya gore ortada henuz Nukleer silahlar olmadigi icin, deniz kuvvetleri kitalararasi gucte en onemli faktordu. Ve ulkeler ortadaki baris ortamini korumak adina birbirlerine sinirlandirma getirmislerdir. Buyuk savas gemisi su kadar olacak bundan fazlasi olmayacak gibi. Daha sonralari kucukler icinde ayni yapilmistir. Fakat bilhassa Japonya sonraki yillarda bu anlasmayi ihlal etmis ve manyaklar gibi donanma kurmaya baslamistir.

Bir ara not daha: Bu savas esnasinda Amiral Noguma ve Japon kuvvetlerinin nihai amaci Amerikan ucak gemilerini bulmaktir, ama koskoca pasifikte o gemileri bulmak samanlikta igne aramaya benzer. Bu yuzden Noguma Amerikalilara zarf atmak istemis bir adaya saldirip, amerikan ucak gemilerini oraya cekmeyi ve yok etmeyi amaclamistir. Boylece Amerikanin kendi topraklarina kadar pasifikte hicbir ciddi savunma gucu kalmayacakti.]


Bir kac gun sonra caponlarin mesajlari icinde baskinin yapilacagi bolgenin suyunun bitmek uzere oldugunu caktiran bir bilgi ele gecirilir.Boylece saldirinin midway adasina yapilacagi kesinlesir. Butun amerikan gucleri el kadar adanin cevresinde pusuya yatar( dur burda muzik verelim zim zime zim zime zim zimeee) ve 2. bir pearl harbor baskini yapmaya calisan caponlara karsi baskin plani hazirlanir. Fakat adaya 4 japon ucak gemisi gelmektedir amerikanin ise 3 tane ucak gemisi vardir ve bu sifreli mesajlarin desifre edilmesinin cok vakit almasi abdnin lojistik ustunlugunude kullanmasini engellemistir. Amerikan subaylari caponlarin ne zaman nereye saldiracaklarini biliyorlar fakat kimin kazanacagini bilmemekteler henuz. Haziran 42 de saldiriya baslayan capon kuvvetleri amerikalilarin orada oldugunu farketselerde ilerlemeye devam ediyorlar. Abd gemilerinden kalkan avci ucaklari ile japon ucaklari arasinda catismalar basliyor. Lakin adaya ilerleyen capon donanmasi en salakca hatalardan birini yapiyor ve yuksek irtifada ucak gemilerinin guvenligini saglamakla gorevli olan ucaklari zaten o ana kadar japon ustunluguyle gecilen alcak irtifa carpismalarina kaydiriyorlar. Tam o sirada merakindan yukarida ne dolaplar oldugunu gozlemek icin kalkan casey rayback ve saz arkadaslari az sonra savasin kaderini degistireceklerinden bihaberdir.( Zim zime zim zime zim zimee)

Cok yukseklerde tek bir capon ucagi bile kalmaz ancak az evvel kalkan casey ve saz arkadaslarinin bombardiman ucaklari gorus mesafesini zorlayan puslu havadanda faydalanip capon ucak gemilerini yuksekten yaklasirlar. Sonunda olan olur 12 amerikan ucagi 4 capon ucak gemisinin ustune dalisa gecer guverteleri ucak yakiti ve ucaklar icin bombalarla dolu olan gemilere bombardiman yapilir. Bu gemilerden 3 tanesi bu yuzden 5-6 dakika gibi komik surelerde olay aninda can bile cekisemeden olurler.Amerikan donanmasindan daha guclu olan japon donanmasinin buyuk bir gucu yuzlerce ucak ve onbinden fazla askeriyle okyanusun dibine gonderilir. Sonraki gun kalan son capon gemiside okyanus imparatorlugu hayalleriyle bile sulara gomuluyor. Bu savastan sonra japonlar savunmaya gecer, Saldirma sirasi simdi Amerikalilardadir.(Zim zime zim zime zim zimee)



Savastan hemen onceki doneme bakarsak tekrar uluslararasi arenada sozu gecen devletlerin Avrupa'lilardan ibaret oldugunu Abdnin disariya kapali bir siyasetle sanayiilesmesini ilerletmeye calistigini Sovyetlerinse kendi ic sorunlariyla ugrastigini goruyoruz. Savastan sonra Avrupa'nin cok ciddi olarak zararla bu savastan ayrildigi anlasilir. Bir kac yil once dunyanin her bolgesinde somurgeleri devletler tamamen bitkin dusmus, tukenmis ve savas sonrasinda karsilacaklari maddi problemleri halletmek icin teyakkuza gecmisler, kapanmislardir. Buna karsin savas doneminde tum dunyaya silah satarak daha once hic olmadigi kadar zenginlesen ve bu dinamizmle sanayiisini iyice gelistiren Abd ve Almanyayi yenip Hitlerin durdurulmasinda cok buyuk payi olan Sovyetler, Yeni dunyanin super gucleri haline gelirler.

Bu durum dunyada iki kutuplu bir denge olmasini saglamistir. Kutuplardan biri Abd digeri Sovyetlerdir. Bu tip durumlarda diger kucuk ulkeler bu iki buyuk gucun cevresinde yer alip ortak sekilde hareket eder ve her yeni duruma ortak tepki veriyorlar. Cok kutuplu dengelerdeyse kutuplardan biri yeni bir hareket yaptiginda bu durumdan en fazla zarari kimin gorecegi tam olarak kestirilemez. Bu durum bu yeni hamleye karsi dengeleyici bir hamle gelmesini geciktirir. Oysa 2 kutuplu dengede kutuplardan birinin bir bolgede kurdugu duzenden diger tarafin zarar gorecegi gun gibi ortadadir. Bu yuzden her hamleye cok kisa sure icinde cevap verilir. Bir de devletlerin envanterlerindeki cok guclu silahlar savas cikmasini engelliyorsa uluslararasi iliskiler cok hassas bir ''dehsetler dengesi'' ustune kurulmak zorundadir.

Bu iki kutuplu dengede amerikanin izledigi politika bu sistemde dunyadaki kucuk ulkeleri amerikan tarafina cekmeye ikna etmek ve Sovyetlerin guneyini bu devletler tarafindan ablukaya alip Rusyayla dunyanin geri kalaninin baglarini kesmek uzerine kurulmustur.


Ilk baslarda Amerika Sovyetleri dogrudan nukleer silahlarla tehdit ederek baski kurmaya calissada, Sovyetler Amerikanin savas gibi bir durum olmadigi surece bu silahi bir daha kullanamayacagini dusunur ve kendi politikalarindan taviz vermez. 49'da Sovyetlerin nukleer silah yaptigini duyurmasiyla Amerika Sovyetlere karsi cok daha gelismis ve komplike bir siyaset izlemeye baslar. Amerika dunyada catisma cikmasi muhtemel bolgeye uzak olmaninda verdigi bir guvenle yeni bir nukleer silahlanma programi gelistirir. Bu programa gore nukleer savas gelecegin bir gercegidir. 2 taraf arasinda bir cikar catismasi ciktiginda ve is kizistiginda devletler hic dusunmeden dugmeye basacaklar ve tum avrasya yok olacak. Bu yuzden asker, tank, ucak gibi geleneksel savas figurleri yavas yavas terkedilmeli, yerine nukleer silahlar doruk noktasina cikmalidir. Bir durum oldugunda nukleer silahlarin bulundugu yerleri savunacak kadar ucaksavar tank top asker vs silahlari istenilen bolgeye goturecek kadar ucak savasmak icin yeterlidir. Dolayisiyla bu tarz tank ucak gibi seylere para harcamak malliktir. Dunyada sadece abd ve sovyetlerin envanterlerinde nukleer silahlarin oldugunu ve Sovyetlerin , bizden olmayan bize karsidir bicimiyle cok sert siyasetini dusunursek Avrupadaki devletler Amerikanin nukleer savunma semsiyesi altina girmek zorundadir. Aynende oyle olmustur. Rusyanin cok sert ve agresif siyaseti ve Avrupali devletlerin yasadigi maddi sorunlardan oturu yeni askeri birlikler kuracak gucu bulamamasi, Ingiltere Fransa Federal Almanya Yunanistan ve Turkiye gibi bir dolu ulkenin Sovyet tehditleri karsisinda Amerikaya siginmasina neden olur. Savas doneminde iyice zenginlesen Abd ise bu devletlere cesitli maddi yardimlarla birlikte Nukleer silahlar yerlestirip ekonomisi zor durumda olan ulkeleri askeri harcamalardan kurtarmistir. Ancak abd zamani geldiginde bu silahlarin ateslenmesini saglayan anahtarlarin amerikan subaylarinda kalmasi konusunda israr etmis ve hicbir ulkeye nukleer silah atesleme anahtarini vermemistir. Ve amerika birgun Sovyetler birine savas acarsa butun nukleer silahlarini atesleyecegini ilan eder ve bu gercegin Sovyetler ustunde olusturdugu baskiyi kullanip dunyaya yon vermeye calisir. Amerika ise Avrupa'dan cok uzak olmasi ve acik ara dunyanin en buyuk deniz gucune sahip oldugundan, topraklarini muhtemel bir nukleer savastan uzak tutabileek guce sahiptir. Amerikanin boylesi bir savastan bu sartlar altinda zarar gormeyecek oldugu gercegi Avrupalilarada ( Turkiye dahil ) Amerikanin gerektiginde silahlari kullanacagi seklinde guvence verir. Ancak Abd zaman icinde bu siyasetin zararlarini gormeye baslar.

Ilk olarak cok ulkeye nukleer silah yerlestirilmis. Sovyetlerde eger saldiri alirsam bu ulkelere aninda nukleer cevap verecegini ilan ediyor. Yani amerikali subay fuzeyi ateslerken silahin ateslendigi ulkeyide dusunmek zorunda. Bu durum Abdnin giderek disa bagimli bir siyaset anlayisi gutmesine sebep olur. En ufak krizde bile butun Avrupali devletler bu krizin savasa donusecegi endisesi ile amerikaya cok siddetli baski yapip, geri atmasi icin ellerinden geleni yaparlar. Amerika yeni ekonomik ve askeri yardimlarla bu devletleri sakinlestirmeye calissada bir sure sonra bu yardimlarin altindan kalkamayacak ve amerikan butcesi uzun sure sonra ilk kez 56 yilinda acik verecektir.

Kisaca Abd bir taraftan dis politikadaki bagimsizligini kaybediyor diger taraftanda diger ulkelere verdigi yardimlari azaltip ekonomisini duzluge cikarmaya calisiyor. Bu durumda geleneksel silahlari bir kenara birakip nukleer silahlari devamli gundemde tutmaya calisir. Herhangi bir catismada Amerika zarar gormeyecegtinden Avrupa oyle bir durum olursa Amerikanin nukleer savasi baslatacagina ve Sovyetleri yenecegine guvenmekteler bu yuzdende butun sorunlara ragmen Amerikanin koruyuculugu altindan cikmaya cesaret edemezler.

Tam o sirada bir takim muhendis, tarihin akisinin bir kez daha kirilmasina neden olan bir sey yaparlar.


*********

Sovyetler 57de uzaya bir uydu yerlestirmeyi basardigini ilan eder. Nukleer silahlanmaya Amerikanin 4 yil gerisinden baslayan Sovyetler ilk kez Amerikayi gecmistir. Bu olay amerikan yonetiminde ciddi bir endiseye neden olacaktir. Sovyetler bir roketin uzerine bir kac ton agirliginda bir uydu yerlestirip bunu uzaya kadar cikarmis ve yorungeye oturtabilecek kadar hassas bir teknige ulasmistir. Eger Sovyetler bunu yapabiliyorlarsa ayni roketin basina bir nukleer baslik takilip ve bu roketin dunyanin herhangi bir yerine gonderilmeside mumkun oluyor dogal olarak. Kisacasi bir onceki bolumde bahsettigimiz Amerikanin nukleer silahlar menzilinden uzak olmasi secenegi ortadan kalkiyor. Artik savas ciktiginda Amerikada bir hedeftir. Bu gelismeler Abdnin politika anlayisini bir kez daha radikal degisimlere neden olacaktir.

Birincil olarak Avrupalilar o tarihe kadar herhangi bir savas olasilginda Amerikanin kendi ulkeleri icine yerlestirdigi fuzeleri atesleyeceginden emindi. Ancak artik Amerikada hedefin icine girmistir ve nukleer tehditler bir tarafa birakilmistir. Sovyetlerin Almanyaya saldiracagini ilan etmesi olasiliginda Almanyadaki Nukleer silahlarin atesleyicisi Amerikali subay artik sadece Almanyayi degil Amerikayida dusunmek zorunda kalacaktir.

Hal boyle olunca Amerikanin korumasindaki ulkeler kendi kendilerine su soruyu sormak zorundadir '' Bu sovyetler bize saldirirsa Amerika kendinide milyonlarca insanin olmesine neden olacak bir savasa surukleyip, benim halkim icin nukleer fuzelerini kullanacak mi?'' Cevap elbette '' hayir'' dir. Abd nukleer tehditlerinden vazgecmek zorunda kalmis tamda tersine nukleer silahsizlanma icin cabalamaya baslamistir. Bunun ustune Avrupali devletler giderek Amerikadan uzaklasarak bir savas ihtimaline karsi kendi baslarinin caresine bakmanin yolunu ariyorlar. Sonunda amerika bu korudugu ve yardimlarda bulundugu ulkelere tavizler vererek kendi savunma birligi icinde ( Nato ) tutmaya calissada bu devletler amerikadan bagimsiz politikalar izlemeye ve nukleer silahlari amerikaya iade etmeye baslarlar.Amerika nukleer silahlanmanin guce endekslendigi politika anlayisini yavas yavas terketmeye baslamistir. Ancak bir anda kendini nukleer savasa hic olmadigi kadar yakin bulacaktir. Cok sert gunler yaklasmaktadir. Derken bir ingiliz ajaninin aktardigi haber tum dunyayi sarsacaktir. Gelismeler 2 hafta icinde dunyayi nukleer savasin kiyisina kadar getirecek kadar hizlidir. Abd-Sovyet iliskileri hic olmadigi kadar gergindir artik. Abd Ekim 62 de yasanacak bir takim hadiselerden oturu butun politikasini ve silahlanmasini tumuyle degistirecektir.



Ingilizler icin ajanlik yapan bir Rus ajani, Abdnin Sovyetlere karsi uygulamak istedigi guneyini cevirip dunyayla baglantisini kesme siyasetine karsilik, Sovyetlerin Kubaya nukleeer silahlar yerlestirmek uzere oldugunu ogreniyor. Yapilan hava kesifleri ile fuzelerin coktan Kubaya geldigi ancak firlatilmalari icin gerekli sistemlerin henuz yolda oldugunu gosteriyor. Bunun ustune Amerikan donanmasi harekete geciyor. Fitlatma sistemlerini Kubaya getiren Sovyet gemisinin yeri saptaniyor. Gemi tahminen 12 gun icinde Kubada olacaktir. Amerika baskani Kennedy bunu butun dunyaya ilan eder ve bunu engellemek icin ellerinden geleni yapacaklarini soyler. Bu sert aciklama abdnin gerekirse kubaya karsi nukleer saldiri yapacaginida ima ederken, Sovyetler Amerikanin bu hareketine ayni sekilde cevap verecegini aciklar. Ipler iyice gerilmistir Washington Moskova arasinda telefon yagmuru baslar ( beles nasil olsa konusun) Rus gemisi Kubaya firlatma sisteminin son parcalarini tasirken butun amerikan donanmasi gemiyi gerekirse batirabilmek icin bir hat halinde izlerler. Bolgedeki diger filolarda Kubaya cok yaklasip bolgeyi hem denizden hemde havadan ablukaya alirlar. Gemi Kubaya cok yaklastiginda karsisinda onlarca buyuk ve yuzlerce kucuk gemiden olusan ve tum namlularin kendisini hedef aldigi amerikan donanmasini gorunce dusup bayilir. Amerikan donanmasi Rus kargo gemisini hareket edememesi icin sikistirir. O andan itibarek komik saatler baslar. 2 ulkede kirmizi alarm ilan edilir tum askeri birlikler harekete gecer. Tum dunyada iki ulke arasinda cikip yayilacak olan nukleer savas endisesi yasanmaktadir. Liderler arasinda telefon trafigi baslar. Bu sirada rus gemisi sag sol hareket ederek amerikan donanmasinin arkasina sarkarak bir kac km otedeki kubaya ulasmaya amerikalilar ise ayni sekilde manevralarla gemiyi engellemeye calisirlar.


Gerilimin had safhya ulastigi bu zaman dilimi gelecekte olan yumusama ortamina gebe olacaktir. Liderler son bir kac saate kadar birbirlerine karsi tehditler yagdirirken is dugmelere basmaya gelince sag duyulu olmaya basliyorlar. (Geyikmisiniz be) Sovyetler aciklandigi kadariyla ciddi bir taviz beklemeden gemiyi geri cekecegini ve daha once gonderdigi fuzeleri sokecegini acikliyor. Bunun karsisinda amerikada Turkiyedeki yine Nukleer baslik tasiyan Jupiter fuzelerini sokecegini aciklar. Kennedy bu kriz sirasinda yaptigi zeki hareketler ve her hareketini halka duyurarak seffaf politikalar izleyerek puan alacaktir ve amerikan halkinin gozunde yukselise gececektir. Kruschev bu krizin yenileni olarak gosterilir ve bir kac hafta sonra partisi tarafindan iktidardan indirilecektir. Ekim 62 den sonraki donemde anlasiliyorki bu fuze krizi her iki ulke icinde iyi olmamistir. Dunya tekrar cok sesli bir sisteme girecektir.


Bu fuze krizini muteakiben Rusya yonetimi basarisizligi nedeniyle darbe almistir. Artik Sovyetlere bagli gorunen ulkeler nukleer silahlarin cok fazla gergin durumlarda bile kullanilamadigini anlamis ve sovyetlerden kopmaya baslamistir. Fakat daha fazla zarari amerika gorecektir. O gunlere kadar Amerikanin korumasini altindaki devletler Abd'nin kendisini bu kadar icine ceken bir olayda bile savasi baslatamadigini farkedecektir. Nukleer savas gercegine dayanan siyasi anlayis artik pacavra olmustur. Krizi cozen sey milyonlarin olmesine neden olacak nukleer silahlar degil vakti zamaninda terkedilen geleneksel silahlardir. Tank ucak gemi ucaksavas vs. gibi. Artik nukleer silahlar tekedilmeli ve bu silahlara agirlik verilmelidir. Nato sadece nukleer silahlardan olusmamali. Zira nukleer krizler cok kisa sure icinde cozulecek ve krizin kazanani gelismelerin yasandigi ilk saatler yada gunlerde geleneksel silahlarda ustunluk saglayan taraf olacaktir. Zaten artik korudugu butun ulkelee gucu yetmeyen amerika, artik Nato uyesi devletleri envanterlerinde tekrar askeri birlikler tanklar ucaklar helikopterler konvansiyonel fuzeler bulundurmalari icin ikna etmeye calisacaktir. Savunma harcamalari butun devletlerin giderlerinde tekrar onemli bir faktor olacaktir ve bu sartlar altindada abdnin diger nato devletlerini kucuk yardimlarla yaninda tutmasi mumkun olamayacak.

Amerika kriz esnasinda hicbir Nato uyesine sormamis kendi kararlarini uygulamistir. Avrupalilar benzer bir durum daha olursa Amerikanin kendilerine danismadan kendileri adina karar verecegini anlamistir. Savunma hatti bu yildan itibaren bariz bicimde gevseyecektir. Ilk hamle Avrupanin gobeginden stratejik bir ulkeden Fransadan geliyor. Fransiz lider De Gaulle Natonun askeri kanadindan cekildigini aciklar. Dunya tekrar cok seslilige gidiyor.

Abd ve Sovyet yonetimi nukleer silahlanmaya ara vereceklerdir. Bu daha az tesirli silahlar tekrar onemli olacaktir. Artik Rusya akdenizde hukum surebilmek icin tekrar bir donanma kurmaya ve piyade ile tank gucunu artirmaktadir. Yeterince guclenen Rusya sonraki donemde kucuk asya devletlerine savas acip yayilmaya baslayacak. Amerikaysa artik guclenmeye baslayan avrupa devletlerini yanina alamaz ve bu devletlerin hepsi neredeyse sovyetleri amerikaya karsi denge unsuru olarak kullanmislardir( Turkiye haric) Abd kucuk ulkelere yardimlarla dunyanin cok noktasinda askeri usler kurmaya basliyor. Bazi degisikliklerle beraber abd bugunde bu anlayisini surdurmektedir.

0 yorum: