2 Haziran 2008 Pazartesi

Evrendeki Uyum ve Tanri

Tanrinin kanunlarini inananlar inanmayanlar arasindaki saygi kombinasyonlarini ve bloklar arasi arguman butunluklerini gecersek "ne güzel varolmamis varolmamis duruyorduk once yarat sonra da yaratmandan oturu seni reddedebilen varliklara sonsuz izdirap ver sonra da bunu kalanlara vaadettigin zevkle amorti etmeye calis" gecerli bir sorudur arada kaynamasin. Felsefenin en garip sorusu olan "neden varlik var?"in odul-ceza sistemine dayali tek tanrili dinlere uygulanmis varyanti bu. Soyle basit bir dusunce akisi verelim:

1) Sonsuz iyilik hosgoru ve adalet sahibi bir yaratici var (Daha dogrusu bunu iddia eden bir kitap var yaraticinin kendisi gelip beni iknaya calismadi)
2) Dunyada bir suru kotuluk goruyoruz.
3) Bu insanin ozgur iradesinden kaynaklanir tanri secme hakki tanimis zamani gelince hesabini verecekler
4) Iyi de bu insanlarin kotulukleri baska iyi insanlari da etkiliyor onlarin secme hakki olmuyor
5) Tanri herseyin hesabini tutuyor
6) Bazi haksizliklar kotu insanlardan veya ozgur iradeye bagli secimlerden degil dogustan tanridan geliyor
7) O zaman madde 5i guclendirelim tanrinin adalet sisteminin kusursuzlugunu kavrayamazsin vardir bir sebebi guveneceksin.

8) Insanlarin biz anlamasak da kusursuz bir adaletle iyi kotu diye siniflandirildiklarini varsaydik ama bu odul/cezalarin kendisini adil yapmiyor. Uzay-zamanda ufacik kucucuk bir noktayi isgal eden aciz bir varlik ne kadar cani olursa olsun sonsuza kadar cehennem izdirabi cekmeyi hakedemez. Hele hele yasam suresi daha kisa (ozgur iradeli secimlerinin sayisi az)

9) Daha demin tanrinin adaletini anlayamazsin demedik mi?
10)O baska bir konu icindi burada anlasilmayacak birsey yok: kisitli ihlal ve sonsuz ceza. Adil degil sonsuz iyilik sahibi hic degil.
11) Benim kafamdaki tanri inanci senin bu elestirinden muaf eksikliklerden arinmis kusursuz bir varlik o
12) Isin komik tarafi tam da bu kusursuzluk iddiasi zaten yukardaki celiskiye neden oluyor.
13) Ben tanriya sonsuz teslimiyetle guveniyorum kardesim vardir bir nedeni

14) Peki ona da kabul. Diyelim hem dunyadaki kotulugun adaletsizligini hem cezalardaki adaletsizligi acikladik.Ozgur iradeyi varsaydik ustune bunu kaderle uyumlu hale getirdik. Yetmedi seytanin bizi etkilemesindeki sorumlulugu da seytani salan tanriya degil ozgur iradeli insanlara yiktik mesuliyet onlarin dedik son sorum sudur: Insan yokken secimlerden dogan kotuluk yoktu dolayisiyla bu eylemlerin getirecegi cezalar yoktu cezalarin getirecegi istirap/kotuluk de yoktu. Kendi basina kusursuz eksiksiz bir varlik bir nedenle insani yaratti ve bunlar oldu???

Tanrinin bu sistem icindeki odul/ceza mekanizmalari mukemmel islese dahi yani insanin bir kere yaratildiktan sonra olan bitenden tamamen sorumlu oldugunu ve kendisine bahsedilen odul/cezalari tamamen hakettigini sorgulamadan kabullensek dahi insanin yaradilisi tanrinin sorumlulugundadir. Dolayisiyla ortadaki net kotuluk artisi net izdirap artisi da en nihayetinde onun mesuliyetinde. Teoride herseyi bilen eksiksiz olan mutlak adil ve mutlak iyi olan bir varlik insani yaratarak ya son uc ozelligini yalanlamistir ya da "sonucunu bilmiyordum" savunmasiyla ilk ozelligine ters duser (ki bilmiyorsan ne diye risk aliyorsuneksiksiz eksiksiz durabilirsin.)

Ben buna verilecek bir cevap bulamadim. Bu dusunce akisi ve benzer tartismalar genelinde savunma ne zaman sikissa dunyevi tanimlardan aciklamalardan kacip bir nevi mistisizme arkasini dayiyor "yani aslinda bizim anladigimiz anlamda iyi/adil/mukemmel/gakguk degil de" diyerek olayi en sonunda "biz anlayamayiz"a getiriyor. Bu zaten sakat bir taktik zira anlayamadigin seye ne diye inandin? Secimle degil ogretiyle belli ki oyleyse bunun degeri nedir? Ama bazi sorular bu mantigi dahi zorluyor iste. Adaletin mekanizmasini sorgularken kafan karisabilir ama adaleti/cezayi gerektirecek bir sistemin yoktan varedilmesi daha basit bir soru.

Tabii bir insan ..okunu cikarip buna da "ben anlamam vardir bir bildigi" diyebilir. Isin asli bunun sonu yok inanci en temelden sarsacak ampirik verilerle mantik kurgusuyla da cikagelsen bu duvari asamazsin. Ama her adimda insanlarin ancak daha fantastik aciklamalarla inanclarini savunabildiklerini gorebiliriz.Tanri inancinda bu prensibin saglikli islememesinin nedeni su ki dinler uydurma olsun gercek olsun psikolojik ve sosyolojik kontrol araci olarak kullanilageldiklerinden secimle karara degil, ogreti ve itaata baglidirlar. Bu nedenle de bir kimlik haline geliyorlar (oysa ornegin string teorisi kimligimle ozdeslesmis degil ben onu verilere bakarak sectim yarin oburgun yanlislanirsa bunalima girmem).

Mesela iki inanc sisteminin de zayifliklari "orasi beni asar"la asilabilir .Olayin odak noktasi bireyin hakikat algisini fenomen modellemesini pattern arayislarini kisacasi karar verme sureclerini gecip direkt karakterine ozune kayiyor tartisma da heder oluyor tabii.

Neyse acikca goruluyor ki ben allaha/tanriya inanmiyorum. Cogu zaman acikca gorulemeyen sey ise bunun beni illa ateist yapmadigi. Tanri son derece spesifik bir yaratici tanimi yaratici tanimlari da dogaustu inanislarin bir alt kumesi. Didisinin didisina inanmadigim icin normalde ateizme karsi yoneltilmesi gereken ve cogu zaman da zaten yanlis olan karsi ataklardan gina geliyor. Mesela, "ha sanki herseyin kendi kendine tesadufen olmus olmasi cok mantikli da" (cok degil daha) "peki o zaman madde nereden geldi" (ne bileyim, bunu merak eden gider teorik fizik okur ustelik o zaman animizme neden inanmiyoruz?) "evrendeki uyumu nasil acikliyorsun" (sen onu dun gece patlayan yildizlara galaksileri somuren kara deliklere genisleyen evrene sor) vs.

0 yorum: