Kemalistlerin kemalizmden anladiklari, cagdaslik modern dusunce bilimsel olmak gibi kavramlara variyor.
Aslinda bu sasirtici bir durum degil, kemalizmi ortaya atanlar tarim toplumuna dayali bir imparatorluktan ulus devlete gecis esnasinda o zamanlarin modernist avrupa goruslerinden etkilendirler hemde cok. Burda egemenligin millete ait oldugu gorusu egemen otoritelerin mesruiyet ve guzlerini halktan aldiklari gibi siyasal paradigmayi yansitan goruslerin yani sira bilim ve bilimsel felsefenin ust duzey bir deger kabul edilmesiyle ana aydinlanma degerleri seklende olsa dogru olarak kabul ediliyordu.
Bu aydinlanma degerlerinin icinde kisaca insanin temel bir deger olmasi, insanin bir takim hak ve hurriyetlerinin oldugu ve devletin insanlar tarafindan sosyal bir anlasmayla insanlar icin kuruldugu bu sosyal anlasmainin taraflarinin ''hukuk'' garantisine alindigi, insan uzerinde baska bir insanin mesru nedenlere yaslanmadan otorite kuramayacagida vardi.
Engizisyonlar insan ozgurlesmesini ve dahasi insan aklini ve beynini kisir birakan dogmalara karsi da ozgurluk olarak anlasilabilir. Ama konu tek yonlu diyil elbet. Konu mutlak monarsi donemlerindeki imtiyazli zumrelerin yikilarak elde ettikleri haksiz gelirlerin surdurulemsini mumkun kilan din zumresinin imtiyazlarinin kaldirilmasi olarak ifade edilmeye daha uygundur. Aydinlanma fikir ve ifade hurriyeti insan esitligi ve toplumsal imtiyazlarin yerle yeksan olmasi hattinda hali hazirdaki tum kuruluslarla catismis en sonunda da bu catismadan bildigimiz ulus devlet anlayisi galip ayrildi. Isler bu cumledeki gibi kolay olmadi tabi, hic bir zaman olmaz.
Kemalizm aydinlanma programini aldi. En azindan bunu soyleyebiliriz. Ancak bu programi almistir derken uyguladigini filan ifade etmiyorum. Cunku uygulamamistir. 1946ya dek dusunce ve ifade ozgurlugu diye birseyden bahsedemeyiz, insan esitligide yoktur. Gayri muslim Turk vatandaslarinin her zaman oldugu gibi farkli muamaleye ve hukuka tabi tutuldugu gorulmustur. Adil ve standart bir yargi mekanizmasi yoktur, istiklal mahkemeleri vardir. Serbest secimlerde yoktur cok partili bir siyasi donem yoktur, din ve vicdan ozgurlugu baski altindadir. Bir dinin kendi rituelleri bile tepeden kaktirmayla degistirilebilmistir. Nihayetinde aydnlanmayi kendine bir rehber olarak alanlar ayni donemde bu aydinlanma geleneginin cok azini uygulamistir. Yinede bunu aydinlanma icinde izah etmeleri gerekir, onuda yapiyorlar zaten ''icinde bulunulan zor kosullar, vatanin icinde yer alan hainler, cumhuriyet dusmanlari, ataturk dusmanlari, halk dusmanlari vs''
olarak tasnif edilen yapilarin varligi radikal bir donem yaratmakla radikal donemde de radikal uygulamalarin yapilmasi zorunlu olmaktadir.
O halde soyle denilebilir Kemalizm aydinlanmayi ve onun ulus devletini ulasilmasi gereken temel bir program olarak ele aliyor lakin bir takim gerekcelerle bunun tam tersine uygulamalar yapmaktadir. Ve yine kemalizmin gelecegini ve onun ne olacagini iste bu gerekceler belirlemistir. Ne gosteriyo bu gerekceler? Gosterdigi su, kemalizm dogmatik akla karsiyken kendi dogmatizmini yaratmaktan cekinmiyor. Iman etmek, yuce onden gibi akli asan kavramlari kullaniyor. Ehh bunlari soyluyorsun da bunlar bilinebilir seyler diyiller objektif olarak ulasilabilir bir bilgi yerine subjektif olarak inanilabilir inanc sunuluyor. Neden?
Basit bir gaz verme hamasi bir adrenalin sovenist bir anlayis gibi insani hisler bu gerekcelerin soylenmesinin nedeni olabilir. Onemli olan bu diyil, onemli olan bir dogmanin olusturulmasi ve bu tip subjektif inanc iceren cumleleri kisaca totaliter rejimlerde sikca gordugumuz zirvalari mumkun kilacak sosyal ortam ve cevredir. Insanlar ne gibi bir kosul altinda bu tip zirva gerekcelerle cosuyor, onu gectim bu gerekceleri yillar sonra bile savunabilecek kadar insanlar kendilerini kaybediyor.
Dogma bilinebilecek objektif bir veriye dayanmadan, bilinebilecek objektif verilerin varligina ragmen, uzerinde tartisilmadan dogru olarak kabul edilen bir seydir. Misal isa'nin tanrinin oglu olup olmadigini bilemeyzi. Buna inanmamiz gerekir. Ancak dogmatizmi kotu yapan dogmalarin mutlak bir dusunce olarak evrenin tamamini aciklarmiscasina baska fikirlere ve dusuncelere yasama imkani vermemesidir. Dogma fikir uzerinde total bir hukum kurar bu hukum fikirler vasitasiyla insanlari insanlar vasitasiylada tum hayati duzenler. Seriat denilen sey yalniz dogmatik oldugu icin koyu diyildir bu dogmalar vesilesiyle insan hak ve hurriyetlerini yok ettigi icin insan esitligini yok ettigi ve insanlarin dogustan kaynaklanan haklarina tecavuz ettigi icin kotudur.
Eee bu gerekceler? Bu gerekceleri ortaya atan ve onun bie savunulmasini saglayan sartlar dogmatik degilmi? Bu dogmatiklik en nihayetinde bir dusuncenin tartisilmasini bile tamamen engellemiyormu? Bu anlayis sistematik olarak insanlara indoktrine edilmiyormu? Kemalizmin bir cok yorumu varken tek bir yorum ''cagdaslik, muassir medeniyetler seviyesi, aydinlik'' gibi sembolize olmus kavramlarin arkasinda topluma dikte edilerek bizatihi bunlarin icerigi ile celisse bile kemalizm adinaymis gibi yapilan uygulamalar mesrulastirilmiyor mu? Dolayisiyla konunun basindaki din ekseninde imtiyazli bir sinif var demistim, bu dogmaninda imtiyzli ve her yaptigi dogru sayilan bir zumresi, bu zumrenin toplumun diger kismindan ayricalikli olanaklari ve diger bireyler uzerinde haklari yok mu? Kemalist olmadiklari gerekcesiyle isjence edilen, oldurulen insanlar var kemalist olmadiklari icin hapis yatanlar var. Dolayisiyla mevcut haliyle kemalizm kemalizmin vaatleri ile uyusmadigi gibi bizatihi kemalistlerde artik kemalizmin vaatlerini pek sallamiyorlar.
Ornegin halkcilik yerine gobegini kasiyan adamlar deniyor , askerin siyasete karismamasi ilkesi yerine genc subaylarin rahatsizliklari ve ordu goreve deniyor, demokrasi yerine cesur lider ozlemi dile getiriliyor fikir ve dusunce ozgurlugu yerine Tck 301 din ve vicdan ozgurlugu yerine turlu turlu yasaklar bugun kemalistlerin temel programlari diyil mi?Muasir medeniyetler seviyesi yerine sacma bir avrupa abd ve muasir milletler dusmanligi yapmalari kemalistlerin kendi dogmalariyla celistigini bile gosteriyor.
O halde bu gerekcelerde anlamli tabiki. Anlamli cunku dogmalarla savasmak adina olusturulan bir dogmayi , ozgurlugu getirmek icin butun ozgurlukleri ortadan kaldirmayi fikir ve dusunce ozgurlugu icin fikir ve ifade ozgurlugunu engellemeyi, ozgur vicdan yerine tabulari mesru goren bir aklin carpici disavrumlarindan birisi bunlar.
Bununda tek savunusunun dusman kim! mantigiyla yapilmasi hic sasirtici diyil. Zaten bundan baska bir yolla fikirlerini savunabilecek bir insan bu yola basvuracak kadar alcalamaz butun bunlari savunmak icin soyleyecegi tek sey '' ama sende dincisin'' olmaz. Ayni ogretmenim once o bana vurdu o baslatti gibi.
Bu yuzden karsilikli etiketlemeden fikir uretmeye vakitmi bulunamiyor? yoksa fikir uretilemeyecegi icinmi etiketlere basvuruluyor? Eger dogru olan ilkiyse bu gercekten uzucu, ancak dogru olan ikincisiyse ki bence ikincisi bu bir felaket!
Eger bundan baska birseyse de acinacak bir caresizlik.
25 Haziran 2008 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder