25 Haziran 2008 Çarşamba

Gerizekalilar icin Kemalizm Expansion Pack

Kemalist proje bir modernlesme modeli alir. yalnizca hukuki duzenlemelerle degil bizatihi yasam modellemesi ile de ortaya koyar. Yalan mi? Yalansa bu cumhuriyet ne, bu sapka devrimi niye yapildi neden medeni kanun ticaret kanunu, borclar kanunu ceza kanunu avrupa ulkelerinden iktibas edildi?Sadece buda diyil, temelde topragin uretim araci oldugu ve saray reaya siniflari ayrimina bagli sosyal yapi neden herkesin haklari bakimindan esit oldugu burjuva proleter ayrimina dayali modern topluma dogru donusturuldu ve bunun yolu acildi?

2 bu kemalizm gercekten tepeden dikte edildi. Cunku bu modeli ortaya koyan tepede bulunan ve elinde iktidar araclarina sahip olan son derece kisitli bir gruptu.Cumhuriyet projesi kazim karabekir, fevzi cakmak gibi milli kahramanlara dahi ragmen tek adam ve kisitli siyasi grubunun pratik uygulamalari ve ustun kamu gucleriyle ortaya cikarilmis uygulanmistir. Cumhuriyetn ilani orneginde dahi buyuk millet meclisi'nde "bazi kafalar gider" denecek kadar sert bir tehdit atmosferinde ve irade dayatmasi ile kendini gosteren bu dayatma bir saka falan diyil gercegin ta kendisidir.

Demokratikmiydi? Hayir. Cunku halk bazinda bir istek veya buna yonelik talep yoktu. Bu kemalist tarih derslerinde dahi neden bundan bir "devrim" diye bahsedildigini aciklar. Eger demokratik usullerle yapilmis bir degisiklik, halkin talebi ve genel kabul ile olsaydi bunlara devrim denmezdi.

Kemalizmin icindeki ogelerden milliyetcilik humanizmin islenmesine ters yonde uygulandi.

Evet? mesela gunes dil teorisi gayri muslimlerin maruz kaldigi 34 trakya olaylari, yirmi kura ihtiyatlar olayi varlik vergisi, 6-7 eylul olaylari bu tip fasizan sovenist bir milliyetciligin disa vurumlariydi.Icinde yasadigimiz gerceklik bunun reddini degil bilakis kabulunu gerektiriyor turkiye'de musluman olmayan turk vatandaslari dahi "yabanci asilli turk vatandasi" veya "diger turk vatandasi" olarak adlandirilirken milliyetciligin humanist butun insanlari dinlerine dillerine cinslerine sinif ve zumrelerine bakmaksizin insan olmakla deger sayan bir anlayisa esit oldugunu nasil soyleyecegiz?

Toplumsal bir elit onderligindeki ekonomik ilerleme toplumsal bolunme uretti anadolu kaplanlari ile beyaz turkler arasindaki catisma yalnizca kulturel sinifsal degil ayni zamanda ekonomik ancak suraya dikkat turkiyedeki mevcut sermayenin buyuk cogunlugu genis kamu kaynaklarinin siyasal iktidar tarafindan belirli tip bir insan grubuna aktarilmasi ile olusturulmadi mi? Ornegin varlik vergisi sirasinda kazim karabekir, milli bir burjuvazinin yaratilmasi icin bu kaynaklarin el degistirilmesinin zorunlu oldugunu da soylemektedir. Zorla el koyulan kaynaklar iktidarla uyumlu turk mutesebbislere verilmis ve zenginlesmeleri saglanmistir. Bu toplumsal elit yani hazineden gecinenler ile bu kaynaklara erisemeyenler arasindaki catismada suregelmektedir ve burada devlet surekli bir halde taraf olmus bazi durumlarda da catismaya mudahale etmistir.

Kemalist cagdaslasma projesinin yukaridan bir dikta oldugu basit bir tespit. Bu sade veri bir gercek oldugundan aksi de soylenemiyor ancak algisi kotu oldugu icin bu bir sekilde "iyilestirilmeye" calisiyor halbuki burada kotu ve iyiden bahsedilecek bir durum yok, tarih olgularla ilgilenir ve olgular iyi ve kotuden bagimsizdir. Ancak bu olgunun yol actigi diger olgular ve o olgularin fikri sebepleri elestiriye konu olabilir. Yanisi mevzubahis elestiri konusu devrim yapilmasi veya modernlesme fikrinin kendisi degildir bu fikrin urettigi suren devam eden sistem ve onun yapisal bozukluklaridir. Bu sistemin arkasindaki fikriyatin temel celiskileri bu sistemin boyle islemesine sebep oldugu icin de modernlesmenin havadan karaya karadan havaya havadan havaya veya isi gudumlu yapilmasi bir seyi degistirmez. Kurulan bir sosyal orgut olduguna gore o orgutun idari yapisi surdugu surece elestiriye tabi olacaktir.

Bu neden 23-38 donemindeki marjinal sartlara karsilik gelen marjinal uygulamalarin "zor sartlar" sebebiyle mesrulasmasinin da mumkun olmadigini gosterir. Cunku 2008 senesinde de kemalizm hala baskin ideolojidir devlet sistemi bu ideolojiye gore sekillendirilmistir, temel hak ve hurriyetler bireylere bu ideolojinin izin verdigi nispette taninmaktadir ve birey bu sekilde korunmaktadir. 23-38 arasinda uygulanan politikalarin zorunlulugu Ataturku belki temize cikarmaya yeter ama kemalist akimdan gelen Ismet inonu ve uygulamalarini temize cikarmaz. Gene devlet icerisindeki bipolar iliskinin varligini ve askeri vesayet altindaki demokratik gelisimin yok oldugunu da gostermez. Dolayisiyla kemalizmn dikte edilmesi degil hala daha ediliyor olmasi, bunun bitmis olmasi degil suren devam eden bir sey olmasi elestiriye tabidir cunku bugun anlasilan kemalizm ile ataturkun kemalizmi arasinda fark oldugu kadar 12 eylul kemalizminin verimsiz bicimsiz baskici otoriter bir rejim oldugu gercegi ortadadir.

Iki bunu deyince son derece kel alaka bir arguman olan "modernlesmesi asagidan yukari olan ulke var midir"sorusu salakcadir ayni zamanda da yanlisa yon gosteriyor. Cunku var. Sirasiyla fransiz devrimi daha sonra jakobenlerin egemenligine gecse de asagidan yukariya bir devrimdir ingiltere'deki magna carta bill of rights ile baslayan modernlesme seruveni her batiminda asagidan yukari gelir alman modernlesmesi prusyali junkerler onculugunde degil, humanist aydinlanmaci model bu junkerlere karsi sosyalist partilerin guclenmesi ile olusmustur. Ornekler cogalabilir dolayisiyla uzatmaya gerek yok, kisacasi var!

Dolayisiyla bunun bir dikta oldugu tespiti dogu her bakimdan dogru.Nokta.

Kemalizmin icindeki milliyetci ogeler ulke icerisinde etnik ve dini sebeplerle ayrimciligi pohpohlarken, indoktrine edilmis bir militer akil da urettiler. Bu uretim modeli yalniz "tehdit" varligiyla kalmiyor, iyi tip turk gibi betimlemelerle donemden doneme gore degisen dogru vatandas kamiller de yaratiyordu. Sirasiyla milliyetcilerin (nihal atsiz) muhafazakarlarin, komunistlerin sonra milliyetcilerin ve komunistlerin (1980) en nihayetinde de dincilerin surekli olarak budandigi yasam alanlarinin haksiz uygulamalarla kisitlandigi ve demokrasinin ara verildigi boyle bir rejim icerisinde humanist liberal, demokratik ilkeler surekli askiya alinirken rejim de asker gozetimi altinda bir sozde demokrasiden fazlasi olarak olusturulmadi.Sebebi yalniz balkan harbi ve arkasindan gelen birinci dunya savasinin yarattigi tehdit paranoyasi degil ulke icerisindeki egemen siniflar arasindaki catismaydi da. Boyle olunca, puan gene bana isliyor,cunku Turkiye en azindan ispanya kadar humanist bir rejim kurabilirdi ve bunu yapmadi, tam da kemalizm yuzunden.


Kemalist elitler onculugundeki iktisadi ilerlemeden olusan toplumsal bolunme ise bunun dogal bir sonucuydu ama diger yandan kapitalizme mal edilemez! Turkiye zaten 24 ocak kararlarina kadar kapitalist bir ulke degil yari devletci bir ulke. Kaynaklarin bolusumunde asli unsurun ve dagiticinin devlet oldugu dolayisiyla devletle is yapanin zenginlestigi bir sistem yaratti, burada da devlet uyumlu burjuvazi ortaya cikti. Kapitalizmin yarattigi temel sorun proleterlerle burjuvalar arasinda olusan gelir adaletsizligine dayali ucurum ve sinif catismasi iken Turkiyedeki en salak sosyoloji kitabi bile ulke icerisindeki siniflardaki temel celiskinin klasik batili siniflara uymadigini soyleyecektir.Sebebi de turkiyenin klasik bir kapitalist gelisimle proleter ve burjuva sinifalrini olusturmamasi yasama sekillerine gore siniflarin kendiliginden olusmus olmasidir. Devletci seckinciler ile hurriyetci muhafazakarlar.

Ve nihayetinde muhafazakar hurriyetcileri zamaninda komunistlere karsi koruyan kollayan yetistire imam hatipleri Turkiyenin her tarafinda acan "kemalizm" 80 sonrasinda ulkucu hareketle sol hareketleri bastirirken milli gorusu ayirdi. Bu kayirma sonucunda genis bir alan bulan islamci hareket ulkesini seven dindar anti komunist cocuklar profilinden siyrilip guclenince tekrar tehdit oldugunun hatirlanmasi manidarsa da, bunlari yaratanin kemalistler oldugu gercegini degistirmiyor. Soru net cunku 70lerde komunizm dinsizliktir propagandasi ile Turklugun asli unsurunun sunni musluman olmak oldugunu beyan edenler ve bu insanlari devlet kademelerinde guclendirenler uzaydan mi isinlandi? Kenan evren genelkurmay baskani degil milli nizam partisi sisli ilce baskanimiydi?Milli guvenlik komitesi seyh haci mesut bin velid ve dort arkadasini mi barindiriyordu? Hizbullahi dahi pkk tehdidine karsi kimler destekledi ve kullandi?Eee bu kadar cehalet de bir cesaret.


O donemlerde ozgur adil ve cok partili secim yapildi mi? Hayir. Peki o donemden sonra 1946ya kadar butun bir kemalist projeler tek tek uygulamaya konuldu mu? Evet. Bildigimiz manada kemalizm bu uygulamalar yekunuyle dogmadi mi? Evet. Oyleyse bu modernlesme projesinin yukardan asagi dayatma olmadigini soylemek bizzat siyaset ilminin temel tanimlarina aykiri. Uygulama da demokratik degil ne halk yoneticilerini seciyor ne de halkin cumhuriyet saltanatin kaldirilmasi laiklik vesaire gibi bir talebi var. Ajanda cikartiliyor uygulaniyor.


Askerin iktidar uzerindeki etkisi meclisteki asker milletvekili sayisiyla degil siyasi iktidara mudahale gucuyle olculur. Militarist ulkeleri militarist yapan sey her biri orgeneral milletvekillerinden kurulu bir meclislere sahip olmalari deyidir halkin iradesiyle secilen meclisin dahi bu askeri irade karsisinda hic bir islevi olmamasidir.O halde 60-70-80 suresince yasanilan butun darbelerin varligi karsisinda biri postmodern sayisiz darbe ve muhtira deneyimi gecirmis bir ulkede askerin etkisi yoktur demek, sscbde sosyalizm yoktur demek kadar anlam tasir.

Bunlar kabul ediliyor fakat kivirilmaya calisiliyor. Bende kemalistim ama kemalizm bu diyildir soyledir boyledir deniyor. O zamanda derizki bu sekilde baslayan kemalizm elbette form degistirmistir ancak kemalistlerin degistirdigi forma esit bu durum turkiyedeki rejimin adinin kemalizm oldugu gercegini de degistirmez. Neden? Kemalistlerin yuzde yuz ataturk uyumlu ataturk olsaydi ne yapacak idiyse onun gibi hareket etmemesi ideolojiyi degil kisiyi baglar. Ataturk tipi kemalizm x yapacak iken ismet inonu tipi kemalizm y politikasinda bulunabilir ayni marksist lenin ile marksist pol potun brezhnevin, Krucevin farkli politik tercihlerinin olmasi gibi. Castro Lenin Mao analarindan tek yumurta ikiziymiscesine bir ve butun politikalar uygulamadiklari icin summe hasa komunist sayilmiyor degiller kemalistler de kemalist yapilanmalari, kemalist orgutleri ve ideolojileri cercevesinde uygulamalarda bulunuyorsa bundan da herhalde harry potter degil kemalizm mesul olacak. ?? :=))



Oyle durumlara geliniyor ki din dersini Turkiyeye getiren, ezanin arapcaya cevrilmesine oy veren ismet inonu kemalist bulunmuyor. Eh lan peki ismet inonu kemalist degilse sukru saracoglu recep peker hasan ali yucel degilse, mahmut esat bozkurt da kemalizmden sinifta kaliyorsa kenan evren de muhsin batur da kemalist degilse kim bu kemalistler? Ataturkculugun savunucusu tsk ataturkcu ideoloji cercevesinde konusmuyor da dinci muhafazakar maksatli ayni anda liberal ozgurlukcu demorkat bir anlayislami hareketler yapiyor? Acik gercek su Ataturk'ten baska kimsenin kemalist olmadigi bir fikri duzlemde kemalizmden bahseilemez Isa'dan baska kimse "dogru hristiyan" degilse hristiyanlik diye bir sey yoktur locke haric kimse liberal olamiyorsa liberalizmde yoktur. Bir ideoloji zorunlu olarak onu benimseyen ve ona uygun davranan insanlar kumesi gerektirir tek basina ortada bir kisinin olabilecgei bir fikir bireysel bir yasam biciminden baska bir sey degildir. Bunu anlamamak icinse gercektende cehalette cigir acmak lazim.

Kemalizm Turkiyenin anayasasinda yer alir ve korunur. Devlet kemalizm cercevesinde kurulmus ve bu devlet suruyor. Kemalizmin paradoksuysa diktatoryal ve otoriter olmasinin sagladigi bir sey, cunku kemalizm hem bir batimda butun insanlarin esit hak ve yukumluluklere sahip oldugunu soyler ve kabul eder ancak esit hak ve yukumluluklere sahip insanlarin temel hak ve yukumluluklerine iliskin isteklerini veya mensubu bulunduklari etnik, dini aidiyetleri tanimayi reddeder. Onlari bicimlendirerek "kemalist insan" haline donusturmek isterken de devlet aygitini kullanir devlet ayginin cebri siddeti ve politikasi ile genis halk kesimlerinin istekleri ve talepleri de bir karsitlik yaratirlar. Ikinci tur celiskisi, kemalizmin sinifsal bolunme yaratmasidir. Bir tarafta kaynaklar bolusumunde devletten gecinenler ve kemalist ideoloji uyumlular ile diger tarafta kendi urettikleri ve emegi ile gecinenlere bagli genis halk tabanlari bulunur. 2 taban arasinda yaptiklari is bakimindan degil para kazandiklari yer bakimindan bir fark vardir zira 24 ocak kararlarina kadar turkiye'deki temel isveren temel sermayedar ve temel uretici devletin kendisidir. Devletin tesebbusleri eliyle ekonomi icerisindeki varligi onu kamu kaynaklarinin bolusumunde etkin bir aktor haline getirir ve onunla calisanlarla digerlerini ayirir. Basitce, genis halk tabanlari para kazanmaya basladikca devlet ekonomiden cekilmek zorunda kalacak devlet ekonomiden cekildikce genis halk tabanlari once ekonomik sonra siyasal liberalizasyon isteyecek kemalizm de otoriter varligini surduremeyecektir. Yasadigimiz bu olacak olan da bu ve bu kemalizmin kendi icindeki paradoksu. Siyaset bilimciler ic paradokstan "kendi kendiyle tutarsiz" olmasini degil yarattigi sistemin sistemi yokedecek catisma noktalarini yaratmasi olarak anlayabilecek kadar da siyasi literature hakimdirler eminim bir kere marxa goz atmislardir.


Kemalizm bu haliyle aktif devlet ideolojisi olarak vardir ve surmektedir, bu model milliyetciligi provoke etmekte modelin kendi ideolojik yapisi da zaten humanist bir kavrayisa erisilmesini "tehditler" ve "dusmanlar" algoritmasinda engelliyor. Boyle oldugu icinde cag disi kalmistir kalacaktir kalmaya mahkumdur. Daha iyi ve cagdas bir yorumu yapilip kabul edilinceye kadar da boyle olacaktir.Sozlerden cok hareketlere guvenmemiz realist olacak oyle yapiyor ve olani soyluyoruz.

Ama gozleri kapayinca gormuyorsun, ders kitaplarindan baska bir sey okumayinca da yok uyumlu oluyorsun akil kalmiyor tabi.


Turkiyede kemalizmi elestirmek, kemalizmin basarisi. Vallahi o kemalizmin basarisi mi Turkiye'nin kemalizme ragmen attigi demokratik adimlarin basarisi mi tartisilir ama oyleyse bile herhalde buna bakip mutluluktan delirecek degiliz, cunku eger is "kemalizmin elestirilebildigi rejim kurmak bunun dahi ozgurluk icerisinde yer aldigi bir sistemde yasamak ise" kimse kendini kandirmasin oyle bir ulkede degiliz.

Atilla yayla, daha gecenlerde bir elestiri yapinca memleket infial etti anayasadan ideoloji cikartilsin tartismasi kemalizm yok ediliyor panigiyle karsilasiyor, genelkurmay baskanligi munazara cemiyetine dondu her gun kemalizme yonelmis tehditleri bir bir ifsa ediyor ve kemalizmin korunacagini soyluyor, sene 2008. Ama bir de bunu nazima soralim, kemalizm elestirilebiliyormuymus. Bir kere de gidip Mustafa Suphi'ye soralim, gecmiste ornek bol.

Belki buradan su noktaya gelmeliyiz neden Turkiye'nin ultra kemalistleri ulusalcilari milliyetcileri bu kadar cirkin, bu kadar bayagi, bu kadar cahil oluyor ve o zaman gelecegimiz noktada mill'in bir sozu olur: "her muhafazakar aptal degildir ama, her aptal zorunlu olarak muhafazakardir"

Kemalizm elestirilerine verilen cevaplar sanki bunu ispatlamak icin ozellikle kurgulanmis gibi. Gozumuzun onunde olana bakalim, niko bir fikir ortaya atiyor, bir fikir dogasi itibariyle insanustudur kavramsaldir meta degildir bundan herhangi bir baska insana da bu fikir duhul edebilir ve o insan fikri savunabilir. Yani fikirler tartismasinda fikrin sahibi degil, fikrin ne oldugu onemlidir. Bireye yonelik saldirilar fikri curutmez. mumkun degil. Basit ornek, dunya kendi etrafinda 24 saatte donuyor savlamasini "hayir cunku sen ibnesin" diye curutemeyiz. Bir fikir uretmek lazim ve anlasilan bu zor. Cunku cevap olarak nihayetinde vardigimiz nokta su: "esir iken mumkun mudur ibaret, yatip kalkip Ataturke dua et senin gibi durzulerin yuzunden, dininden de soguyacak bu millet"

Be hey durzu siiriyle fikri curutmeye calismak siyaset bilimlerinde yeni bir cigir. Hayatimda gordugum en orjinal sacmaliklardan biri. Bir fikre, babani da bilemezdin serefsiz diye curutme yapmaya calismak caresizligin son kertesi, cunku "beni" susturabilse dahi fikri yok edemiyor. Simdi soyleyelim altini cizelim caresizler ve derin bir caresizlik var.

Kemalizm elestirilebilir ve bu yapilacak ve bunu yapiyoruz. Cunku kemalizm tanrisal degildir. Kemalizm de ataturk de elestirilebilir. Ataturk ise kemalizm degildir.Kemalizm bir fikirdir.

Ataturk ise bir insan bir meta bir fani bir olumlu gercek biri. Bu yuzden kemalist olunabilir ancak ataturk olunamaz. Nasil bu boyledir, kemalizmin elestirisi ancak bir fikir elestirisidir Ataturkun hayatinda yaptiklarini kisi olarak nasil biri oldugunu, kahramanligini baglamaz. Ataturk buyuk bir komutan, vatanperver olarak onemli isler basarmis bir radikal olabilir ancak bu sebeple onun her fikri dogru degildir.

Kemalizm elestirisi Ataturkun ozel sahsiyetini ataturkun ozel sahsiyetindeki basarilari da kemalizmin dogrulugunu baglamaz. Bunlar birbirinden busbutun ayri seylerdir sakarya savasini dumlupinari ve bu turden diger tum basarilarini ayri bir yere koyariz ve fikri fikirler arenasinda nedenleri ile ayri ele aliriz. Cunku ataturk sakarya savasini kazandigi icin cumhuriyetcilik dogru degildir cumhuriyetcilik milletlerin kendi kendini yonetmesi hakki varsa dogru olacaktir. Ataturk de cumhuriyeti getirirken "ben bu ulkeyi kurtardim ondan dogrudur" tanrisalligini buna gerekce gostermedi, akil ile uretilmis argumanlar sundu. diyordu ki, nihayetinde butun cografyalardaki tum ulkelerde egemen olanlar bu egemenliklerini milletin zimni veya acik kabulunden alirlar. Zira eger aksi olaydi milletin ustun gucune ragmen bir egemenligin bir grup, zumre tarafindan surekli olarak kullanilmasi mumkun olmazdi. Ancak milletler su veya bu sebeple tiranlar tarafindan yonetilmislerdir. Osmanogullari ailesi de egemenligini allah'tan aldigi inanci ile memleket uzerinde bir tiranlik kurmustur, halbuki esas egemenlik esas guc yalniz ve ancak milletten gelir. Bu halde milletin kendi kendini yonetmesi bir zorunluluktur aksi her tur yonetim bicimi yalnizca bir grubun zorla zorbalikla millet uzerinde egemenlik kurmasi manasina gelir.

Bu dogru. Bu dogru oldugu icin cumhuriyet dogru. Bugun kemalistlerin geldigi noktada demokrasiyi "dusman rejim" olarak karsilarina konumlandirmalari kendi zeka seviyelerindeki dusukluk kadar, kemalizm elestirisinin temelini de olusturuyor. Bu boyle oluyor ve kemalizm demokrat olarak adlandirilmiyor cunku kemalist ideoloji blok olarak anti demokratik ogelere sahip ve gercek dunyada demokrasinin kurum ve kurallariyla islemesine, surdurulebilir bir sekilde kurulmasina imkan vermiyor. Kemalizm demokrat tezlere sahip bir ideoloji olarak demokrasiyi kuramiyor ve bu durum da kemalizmin temelde otoriter burokratik bir sistem kurulmasina musaade etmesine uygulamalarinin hep buna dayanmasina dayaniyor.

Simdi buraya bakip da "islamdaki bozukluklari muhammed'e mal edemeyiz" demek karsilastirilabilir bir nokta degil. Islam bir din. Bir din oldugu icin de bir inanc meselesi. Islam objektif bir veri akilla ispatlanabilir bir iddia ortaya atmaz, islam der ki bu allahin son dinidir. Allaha ve muhammedin onun peygamberi olduguna inaniyorsaniz kuran da allahsaldir ve bu allahsalligi icerisinde mutlak olarak dogrudur. Bu iddia ispatlanabilir bir iddia olmadigindan akil disindadir akil disinda oldugundan da inanc konusudur. Buna inanan insan icin kuran daki her sey dogrudur ve butun insanlar da ancak iyi musluman kotu musluman olmakla aralarinda ayrilirlar.Sizin "islamdaki bozukluk" dediginiz sey bir baska musluman icin "gercek islam" olabilir ikisi arasinda da objektif bir tartisma yaparak hangisinin dogru oldugunu bulamazsiniz. Zira konu bir inanc konusu. Ama islamin sosyal orgutlenmeyi ve sosyal yapiyi belirleyen kurallarini elestirebiliriz belki allahin varligi ve muhammed'in onun kulu ve elcisi oldugu ispatlanamaz ancak one surulen bir islami sosyal orgutlenmenin hak ve ozgurlukleri koruyup korumayacagi olculebilir degerlendirilebilir objektif olcutlerle denetlenebilir. Boyle olunca islami dahi aklin kertesine alabiliriz islam kurallarini ve islami sistemi yerden yere vurabiliriz ve bunu zaten yapiyorum, yapiliyor peki kemalizm neden elestirilemiyor?

Kemalizm ataturk tarafindan ortaya atilmis bir politikalar yekunu olan bir dusunce sistemi olarak akil ile elestiriye dogal olarak tabidir. Bir inanc meselesi degil bir bilgi meselesidir. Kemalizm gerceklikle sinanir tanrisal degildir inanmak degil ogrenmek biat etmek degil katilmak iman degil bilgi gerektirir. Bu haliyle bir din ile bir dusunce sisteminin karsilastirilmasi imkansizdir."islamdaki bozukluklar"dan islam inanci icerisinde "gunahkar muslumanlar" mesul olacak ve hesabini divani kubrada verecek iken kemalizmdeki bozukluklardan bizatihi kemalizm sorumlu olacaktir.Kemalizm arkasina allahi almaz allahsal oldugu iddiasini barindirmaz bir bozukluk varsa fikirdeki yanlisliktandir. Ataturkun bundan mesul olmasi ise carpitmalarin en buyugu ki cok yapiliyor bu. Ataturk yurutme donemi icinde mesul olduklarindan mesul ve kemalizm ataturk degil. Onu ataturkle ozdeslestirmek ancak ve yalniz yanlis fikirleri kotu bilgiler ve aptalca argumanlarla savunmaya calisanlara bir kalkan saglar baska bir sey degil. O halde anti demokratik temel hak ve hurriyetleri korumayan ic celiskilere sahip kemalizm demokrasi fikriyatindan cikmasina ragmen geride kaldigindan curumustur ve fikir olarak miadini doldurmustur.

Diger bir nokta, kemalizm elestirilerine Osmanlinin ornek gosterilmesi, buda cok yapiliyor. Kemalizmin cumhuriyeti getirmesi kemalizm adina bir arti puandir. Osmanlilarin daha kotu eski cag disi bir sistem olmasi kemalizmin bugun yetersiz oldugu gercegini de degistirmez anti demokratik yonlerine de mesruiyet saglamaz.Carlik rejimi de sscbden daha iyi degildir. Sovyetler kesinlikle egemenligi carliga gore daha genis bir gruba vermis, cok daha buyuk bir sinif Sovyetlerde carlik rejimine gore ozgurluklerden istifade etmis rus nufusunun refahi da carliga gore artmistir. Ancak Sovyetler yine de elestirilebilir cunku anti demokratiktir cunku devlet aygitini bir teror araci olarak kendi halki uzerinde sistematik bir sekilde kullanmistir cunku birey temel hak ve hurriyetlerini korumamistir nihayetinde bir burokratik oligarsiden fazlasini yaratamamistir. Bu haliyle elestiriye nasil konu oluyorsa elbette kemalizm de konu olacaktir. Kaldiki sevgili gerizekalilar kemalizm elestirisini yapanlar da "kemalizmden vazgecip padisahi geri getirelim osmanli devletini kuralim" demiyorlar

Elbette bu sistem dunyada mukemmel olarak yok. Her ulkenin kendine has sorunlari problemleri bir cok ve asilmaz adaletsizlikleri var. Ancak bazi ulkeler digerlerinden bu standartlarda daha iyiler.
Ancak bu yetmez. Dunyada bir mukemmellik yok diye daha demokratik daha ozgur daha esitlikci bir sekilde yasama istegi bitmeyecek bu yuzden de elestiri bitmeyecek. Kimse 2008 senesinde insani gelismislik indeksinde 91. sirada olan bir ulkede yasamaktan hosnut kalmamizi ve buna sukretmemizi bizden beklemesin. Buna yol acan fikirler ve olusumlar her neyse onlarda yok edilecektir.
Read rest of entry

Gerizekalilar icin Kemalizm Vol.1

Kemalistlerin kemalizmden anladiklari, cagdaslik modern dusunce bilimsel olmak gibi kavramlara variyor.
Aslinda bu sasirtici bir durum degil, kemalizmi ortaya atanlar tarim toplumuna dayali bir imparatorluktan ulus devlete gecis esnasinda o zamanlarin modernist avrupa goruslerinden etkilendirler hemde cok. Burda egemenligin millete ait oldugu gorusu egemen otoritelerin mesruiyet ve guzlerini halktan aldiklari gibi siyasal paradigmayi yansitan goruslerin yani sira bilim ve bilimsel felsefenin ust duzey bir deger kabul edilmesiyle ana aydinlanma degerleri seklende olsa dogru olarak kabul ediliyordu.

Bu aydinlanma degerlerinin icinde kisaca insanin temel bir deger olmasi, insanin bir takim hak ve hurriyetlerinin oldugu ve devletin insanlar tarafindan sosyal bir anlasmayla insanlar icin kuruldugu bu sosyal anlasmainin taraflarinin ''hukuk'' garantisine alindigi, insan uzerinde baska bir insanin mesru nedenlere yaslanmadan otorite kuramayacagida vardi.
Engizisyonlar insan ozgurlesmesini ve dahasi insan aklini ve beynini kisir birakan dogmalara karsi da ozgurluk olarak anlasilabilir. Ama konu tek yonlu diyil elbet. Konu mutlak monarsi donemlerindeki imtiyazli zumrelerin yikilarak elde ettikleri haksiz gelirlerin surdurulemsini mumkun kilan din zumresinin imtiyazlarinin kaldirilmasi olarak ifade edilmeye daha uygundur. Aydinlanma fikir ve ifade hurriyeti insan esitligi ve toplumsal imtiyazlarin yerle yeksan olmasi hattinda hali hazirdaki tum kuruluslarla catismis en sonunda da bu catismadan bildigimiz ulus devlet anlayisi galip ayrildi. Isler bu cumledeki gibi kolay olmadi tabi, hic bir zaman olmaz.

Kemalizm aydinlanma programini aldi. En azindan bunu soyleyebiliriz. Ancak bu programi almistir derken uyguladigini filan ifade etmiyorum. Cunku uygulamamistir. 1946ya dek dusunce ve ifade ozgurlugu diye birseyden bahsedemeyiz, insan esitligide yoktur. Gayri muslim Turk vatandaslarinin her zaman oldugu gibi farkli muamaleye ve hukuka tabi tutuldugu gorulmustur. Adil ve standart bir yargi mekanizmasi yoktur, istiklal mahkemeleri vardir. Serbest secimlerde yoktur cok partili bir siyasi donem yoktur, din ve vicdan ozgurlugu baski altindadir. Bir dinin kendi rituelleri bile tepeden kaktirmayla degistirilebilmistir. Nihayetinde aydnlanmayi kendine bir rehber olarak alanlar ayni donemde bu aydinlanma geleneginin cok azini uygulamistir. Yinede bunu aydinlanma icinde izah etmeleri gerekir, onuda yapiyorlar zaten ''icinde bulunulan zor kosullar, vatanin icinde yer alan hainler, cumhuriyet dusmanlari, ataturk dusmanlari, halk dusmanlari vs''
olarak tasnif edilen yapilarin varligi radikal bir donem yaratmakla radikal donemde de radikal uygulamalarin yapilmasi zorunlu olmaktadir.

O halde soyle denilebilir Kemalizm aydinlanmayi ve onun ulus devletini ulasilmasi gereken temel bir program olarak ele aliyor lakin bir takim gerekcelerle bunun tam tersine uygulamalar yapmaktadir. Ve yine kemalizmin gelecegini ve onun ne olacagini iste bu gerekceler belirlemistir. Ne gosteriyo bu gerekceler? Gosterdigi su, kemalizm dogmatik akla karsiyken kendi dogmatizmini yaratmaktan cekinmiyor. Iman etmek, yuce onden gibi akli asan kavramlari kullaniyor. Ehh bunlari soyluyorsun da bunlar bilinebilir seyler diyiller objektif olarak ulasilabilir bir bilgi yerine subjektif olarak inanilabilir inanc sunuluyor. Neden?

Basit bir gaz verme hamasi bir adrenalin sovenist bir anlayis gibi insani hisler bu gerekcelerin soylenmesinin nedeni olabilir. Onemli olan bu diyil, onemli olan bir dogmanin olusturulmasi ve bu tip subjektif inanc iceren cumleleri kisaca totaliter rejimlerde sikca gordugumuz zirvalari mumkun kilacak sosyal ortam ve cevredir. Insanlar ne gibi bir kosul altinda bu tip zirva gerekcelerle cosuyor, onu gectim bu gerekceleri yillar sonra bile savunabilecek kadar insanlar kendilerini kaybediyor.

Dogma bilinebilecek objektif bir veriye dayanmadan, bilinebilecek objektif verilerin varligina ragmen, uzerinde tartisilmadan dogru olarak kabul edilen bir seydir. Misal isa'nin tanrinin oglu olup olmadigini bilemeyzi. Buna inanmamiz gerekir. Ancak dogmatizmi kotu yapan dogmalarin mutlak bir dusunce olarak evrenin tamamini aciklarmiscasina baska fikirlere ve dusuncelere yasama imkani vermemesidir. Dogma fikir uzerinde total bir hukum kurar bu hukum fikirler vasitasiyla insanlari insanlar vasitasiylada tum hayati duzenler. Seriat denilen sey yalniz dogmatik oldugu icin koyu diyildir bu dogmalar vesilesiyle insan hak ve hurriyetlerini yok ettigi icin insan esitligini yok ettigi ve insanlarin dogustan kaynaklanan haklarina tecavuz ettigi icin kotudur.

Eee bu gerekceler? Bu gerekceleri ortaya atan ve onun bie savunulmasini saglayan sartlar dogmatik degilmi? Bu dogmatiklik en nihayetinde bir dusuncenin tartisilmasini bile tamamen engellemiyormu? Bu anlayis sistematik olarak insanlara indoktrine edilmiyormu? Kemalizmin bir cok yorumu varken tek bir yorum ''cagdaslik, muassir medeniyetler seviyesi, aydinlik'' gibi sembolize olmus kavramlarin arkasinda topluma dikte edilerek bizatihi bunlarin icerigi ile celisse bile kemalizm adinaymis gibi yapilan uygulamalar mesrulastirilmiyor mu? Dolayisiyla konunun basindaki din ekseninde imtiyazli bir sinif var demistim, bu dogmaninda imtiyzli ve her yaptigi dogru sayilan bir zumresi, bu zumrenin toplumun diger kismindan ayricalikli olanaklari ve diger bireyler uzerinde haklari yok mu? Kemalist olmadiklari gerekcesiyle isjence edilen, oldurulen insanlar var kemalist olmadiklari icin hapis yatanlar var. Dolayisiyla mevcut haliyle kemalizm kemalizmin vaatleri ile uyusmadigi gibi bizatihi kemalistlerde artik kemalizmin vaatlerini pek sallamiyorlar.
Ornegin halkcilik yerine gobegini kasiyan adamlar deniyor , askerin siyasete karismamasi ilkesi yerine genc subaylarin rahatsizliklari ve ordu goreve deniyor, demokrasi yerine cesur lider ozlemi dile getiriliyor fikir ve dusunce ozgurlugu yerine Tck 301 din ve vicdan ozgurlugu yerine turlu turlu yasaklar bugun kemalistlerin temel programlari diyil mi?Muasir medeniyetler seviyesi yerine sacma bir avrupa abd ve muasir milletler dusmanligi yapmalari kemalistlerin kendi dogmalariyla celistigini bile gosteriyor.

O halde bu gerekcelerde anlamli tabiki. Anlamli cunku dogmalarla savasmak adina olusturulan bir dogmayi , ozgurlugu getirmek icin butun ozgurlukleri ortadan kaldirmayi fikir ve dusunce ozgurlugu icin fikir ve ifade ozgurlugunu engellemeyi, ozgur vicdan yerine tabulari mesru goren bir aklin carpici disavrumlarindan birisi bunlar.

Bununda tek savunusunun dusman kim! mantigiyla yapilmasi hic sasirtici diyil. Zaten bundan baska bir yolla fikirlerini savunabilecek bir insan bu yola basvuracak kadar alcalamaz butun bunlari savunmak icin soyleyecegi tek sey '' ama sende dincisin'' olmaz. Ayni ogretmenim once o bana vurdu o baslatti gibi.

Bu yuzden karsilikli etiketlemeden fikir uretmeye vakitmi bulunamiyor? yoksa fikir uretilemeyecegi icinmi etiketlere basvuruluyor? Eger dogru olan ilkiyse bu gercekten uzucu, ancak dogru olan ikincisiyse ki bence ikincisi bu bir felaket!
Eger bundan baska birseyse de acinacak bir caresizlik.

Read rest of entry

Gerizekalilar icin Kemalizm Vol.2

Dinci olmamak kimseyi aydinlanmaci yapmiyo, tam tersine goruyorumki insani totaliter fasist ve ya ya sev ya terket tarzi bir fikri savunmaya bile itebiliyor bu anlayis. Gecenlerde internete bakiyordum internet haberdi sanirim guzel bir site, simdi Eruygur'un esi demis ki '' yasarin yahudi oldugunu cumle alem biliyor'' Nereden biliyo nasil biliyo falan bunlari dahi tartismaya gerek yok.

Ozetle bu zihinsel anlayis bu ulkede cok yaygin. Iste Turkiyenin en tepesinde yonetici erk icinde iyi egitimli bir''hanimefendi'' cumhuriyet kadini, kotu olarak gordugu bir davranis ve tutumun neden kotu oldugunu ancak etnik kimlikle izah edebiliyor. Tabi bunun anlami kendisine gore'' Kemalizm'' dir, lakin cumle alem biliyorki bunun adi ''fasizm'' dir.

Her neyse yalniz yine bundanda bagimsiz olarak bir mantik yanilgisi bu. Bir fikir ancak onu soyleyenle anlamlidir. O fikri soyleyen dogru gorulmeyen A grubundansa fikir yanlistir. Onun bir benzeri bir dinci ne soylerse soylesin yanlistir denir rahatlikla.

Hah iste bunu yapiyorsun gerizekalisin. Cunku bunun yanlis oldugunu biliyorsun bilmiyor diyilsin yanlis oldugunu biliyor ve bile bile yapiyorsun. Ortda muhim bir olay var. Eger bir dincinin/libosun/hainin soyledigi dogruysa ve mevcut sistemi elestiriyorsa o zaman mevcut sistem yipranir. Asinmadan kim faydalanacak? Dinciler filan. O zaman da seriat gelir maazallah! :=))

Simdiki zaman dilimi icin goruyorumki bu kemalistler icin sadece iki tur insan var akpliler ve chpliler sadece 2 politik unsur var dinciik ataturkculuk. Eee o zamanda tabi dinci olacagima en azindan raki filan iciyorum Ataturkcu olmak daha makul, makul oluncada butun bokluk bu iki kutup ile izah edilebilecek. Acikcada diyorlar zaten misal ben turkiye cumhuriyetinin politikalarini elestiriyorum , diyorlarki ''bunlarin dogru oldugunu biliyorum haklisin ama dogru olmasi onemli degil. Gercek ancak bir kutuba yariyorsa degerler birseydir''

Hah soyle ya neydi oyle korkak korkak ucundan dokundurmalar, boyle delikanli ol belli et birikimini zekani. Tabii senin bu cilgin agizlarin piyasada kendini bildin bileli cok is yaptigindan yani su cumleyi hic degistirmeden daha 20 sene kullanabilecegini bildiginden, ne gerek var ogrenmeye diyilmi gercekleri?

Tabi gercegin boyle bir ahlaki belirleyiciligi olmazsa ve politik bir fayda yarattigi takdirde degerli oluyorsa yalaninda ahlaki bir belirleyicligi olmuyor?Politik bir fayda sagliycaksa soynebilir yalanda o zaman degerli olur. Hersey iktidar icin. Ayni etketlemek gibi hakaret etmek gibi filan, maksat karsidakainin manevi itibarini sarsarak politik cikar pesinde kosmak olsun :=) Lan O zaman ne diye dinci /libos/hain yine yalan soyluyor diye atliyorsunuz adamlar politik cikar pesindeler?Neyse bu demokrat bir davranisi gectim insani bir davranis bile diyil.

Gerceklerin soylenmesini anlamsiz ve mesnetsiz bulabilecek kadar ileri gitmissiniz ben daha o caga atlamadim. Gercekleri soyleyemiyoruz soyleyince aldigimiz cevap bu oluyor. Neden? Neden olucak mevcut olan sistemi koruyalim. Lan anlatiyoruz iste bu mevcut sistem korunmaya degermi bu haliyle? Turkiyede cagdas ve ozgur bir toplum istemenin yolu sistematik olarak ikide bir cagdas yasamla kavgami etmek? Baska insanlari etkiletlemek, koca koca ulkeleri kitalari 2 kelimeyle ozetlemek? Bumu lan Ataturkun size biraktigi en hakki mursitiniz? Akliniz bu mu sizin?

Tabii ac gezenleri polisinden dayak yiyenleri omurlerini mahkemelerde tuketenleri artik korkutarak yonlendiremezsiniz ama zaten bunun demokrasi oldugunu kim soyledi. Onun yerine koyun gibi mee meee ayni zikkim tekrarlanir "icinde bulundugumuz su cok kritik donemlerde icimizdeki hainler gafiller turkiyeyi bolmek icin calismakta nutukta da bahsedilmemis miydi bunlardan, tanidim yahu vallahi tanidim iste onlar". :=)

Hee biziz ne sandin :=)

Dogmatik bir rejimle demokrasi ve ozgurluge erisebilecegini zannetmek, karnina bicak saplayip daha uzun bir sure yasayacagini zannetmekle ayni mantik. Gercek denilen sey bir deger degilde ucsuz bucaksiz bir iktidar kavgasi icin faydali olunca manidarsa, kendi sinifimizdan olanlari sirf ayni siniftayiz diye elestiremiyorsam bir cok politik gorus ve alternatif varken secenekleri 2 sikka indirip totaliter bir rejimle seriat arasinda secim yapmak zorundaymisiz gibi yasiyorsak zaten bu ulkenin yerle yeksan olmasi gerekir( Al sana anarsizm.) Bu kadar kisir bu kadar gerceklere saygisiz iki rezil secenek arasinda sikismak zorunda oldugum bir sistem devam etmemeli kardesim!

Dur aydinlanmayla dost kemalizmde deniyor :=) Aydinlanma dostu post modernizim dusmani kapitalizmle kanka gibi bir kavramlastirma eksik sakat rezalet ve yanlis birseydir. Bir fikir akimiyla dost olunmaz mahallede saklambac oynanmaz yeri gelince parmak atilmaz.:=) Fikri akimlar elestirilir yada savunulur. Neden elestirilir? Gercekleri yansitmiyor diye gerceklere takabul etmiyor diye. Neden savunuruz? Eh iste gercek budur diye. Eh peki aydinlanma fikrini savunurken aydinlanmanin tum ilkelerini yok eden bir uygulama celiskisi yuzunden elestirilmeyecekmi? Yani ben oturdum buraya
ben aydinlanmaciyim bu yuzden herkes bana inanacak lan! ben modernistim ayagima kapanin ben cagdasim butun bir ulke sadece benim fikirlerii ogrenmeli diyecek kadar kendimi kaybetsem bunu elestirmeyecekmisiniz?

Ben demiyorumki aydinlanma yozlasmistir lackalasmistir. Dedigim yozlasan insanlar aydinlanmayi kendilerine siper etmislerdir, kullaniyorlardir. Yozlasmanin kendisine aydinlanma demislerdir. Cagdaslik dedikleri sey gericilik! Ozgurluk dedikleri sey esaretten baska bisiy diyil. Medeniyet denilen seyde bugunku medeniyete tekabul etmiyor! bir Turk dunyaya bedeldir. Ne mutlu Turkum diyene sozleri hicmi elestireye layik diyiller? Bir aydinlanmacinin agzindan su laf cikar mi ? '' Turk bu topraklarin ve ulkenin yegane efendisi yegane sahibidir. Saf turk soyundan olmayanlarin bu memlekette bir haklari vardir hizmetci olma hakki kole olma hakki. Dost dusman ve hatta daglar bu gercegi boyle bilsinler'' M. Esat Bozkurt.
Bunu elestirmeyecekmiyiz? Bunlari ogretmeyecekmiyiz insanlara. demokratik cagdas ve ozgur bir ulke isteyenlerin ve en hakiki mursitleri akil ve bilim olanlarin geldigi nokra alenen fasizmi ve dogmatizmi elestiremeyecegimiz bir sistemmi? aman dinciler seyolmasinlar gaza gelmesinler diye kafasinda yarattigi bir paranoyayla kendi beynini esirestirmek ve bu siyasi arenada hareket edip gercegi bile soyleyemeyecek bir insan haline gelmekten daha buyuk bir
hayvanlik varmi!??!?

Read rest of entry

Gerizekalilar icin Kemalizm Vol.3

Kemalizmin aydinlanmayi ve cagdasligi temsil ettigini kabul gormek imkansiz. Cunku bu tip gerekceler ve cevaplar en iyi ihtimalle bir birey kultunu dogmatizmi ve baskici statukocu bir zihniyeti temsil edebilir. Akli asan kavramlari kullanarak
akil ve bilimi temel alan bir dunya gorusu one surmekte olani degistirmiyor. Gercek kisaca bu. Kemalizmin ne aydinlanma felsefesiyle bir alakasi var nede rasyonalizmle.

Dolayisiyla bu gerekcelerin ve verilen cevaplarin elestirilmesi aydinlanmanin elestiri olamaz ancak kemalizmin elestirisi olabilir. Cunku kemalist anlayis toplumsal hayatta etkileri bulunan fiilleriyle beraber incelendiginde aydinligi temsil edemez.

Soyleki bu elestirileri bu tarz gerekce ve cevaplar verenler aydinlik felsefeyi temsil ettigini iddia ettikleri bir kemalizmle bagasirmi? Hayir. Peki bunu neden acikca soylemiyorsunuzda konuyu bununla alakasiz bir sekilde kemalizm elestirisi yapanlara ''aydinlanmayi elestiren dinciler gericiler'' ve onlarin aydinlanmanin yerine islam modelini seriati getirecekleri konusuna sikistiriyorsunuz. Bu cevaplar ve gerekceler aydinlanmayi bilimselligi temsil etmiyor kardesim. Aslinda tam karsisinda durmakta. Bu anlayis bu ulkede koklesmis ve tamamen eski donemlerde dahi yedigi boklarla aydinlanmanin tam karsisinda durmustur halende durmaktadir. Nasil oluyorda bu anlayisin elestirisi aydinlanmanin elestiris oluyor?

Butun bu aydinlanma karsiti hareketleri kavrayabilmek bir matik kurgusundan fazlasini ve onkabullerin varligini zorunlu hale getiriyor. Ilk onkabulumuz atiyorum gayri muslimlere farkli davranilmasi ''kemalizm tarafindan yaipildigi icin aydinlanmanin gerekcelerinden goruluyor . 2. onkabul ise bunlarin elestirilmesinin islami nedenlere dayanmasi. Ikiside yanlis. Konuyla insanin gercekle kurdugu iliski son derece baglantili. Konu gerceklerle baglantili cunku konunun bir tarafi gercegi oldugu gibi soyleyip cesitli gerekcelerle bu yapilanlari elestiremiyor elestirenlerinde direkt aydinlanma karsiti bir hareket olarak gordugu islamcilar tarafindan yapildigini olarak kabul ediyor.Bu baska bir konu. Soru havada duruyor?
Bu tarz olaylar yapildimi kemalist ideoloji tarafindan? Evet yapildi deniyor. Peki bu uygulamalar demokratik ozgur bir toplumun degerlerinimi yansitiyor? Cagdasmi aydinlikmi? Gercek bu sorunlarin cevaplaridir. Ve bu sorulara cevap verilmesinden neden imtina edildigidir?

Ustelik islami bir devlet diyelimki seriati neden elestiriyorsunuz? Bu devletin kurulmasi ve varligini surdurmesine karsit olmanizi gerektiren fikirleriniz neler? Benim bu konudaki cevabin bu tarz bir devletin insanlar arasinda ayrimcilik yapmasi fikir dusunce, ifade, din ve vicdan ozgurluklerini kisitlamasi, insanlarin esitligine dayanan standart bir yargi yerine esitliksiz bir hukuk mekanizmasi olusturmasi vs vs dir. Peki kemalizm bu haliyle nedir? Bir dogma yaratiyor bu
dogmanin var oldugu ve olanakli oldugu sartlarla onu olusturan sistemde esasinda dogmatik temel hak ve hurriyetleri korumayan insanlar arasinda ayrim yapan bir devlet modeli!

Dolayisiyla bu iddialari sirf yanitlamak icin yanitlamak bireysel statu acisindan filan manidar olsada dinleyen icin hic manidar diyil. Hic bir bok demiyorsunuz cunku. Kulliyen kicinizdan uydurdugunuz gerekcelerle, ortada savundulan kavramlarin toplami birer mantik yaniligisina potansiyel bir tehdite ve anlamsiz bir gercegi soylemekten kendinizi alikoymaya kadar gidince haliyle vereceginiz cevaplarda sacma otesi oluyor. Istisna aramayalim bu kadar boktan bir tablodan istisna cikmaz.

Read rest of entry

22 Haziran 2008 Pazar

Nazim Hikmet Tekrar Turk Vatandasi


Nazim Hikmet'in Turk Vatandasligina Kabulu

-Haindi
-Hayir diyildi
-Haindi diyorum
-Lan diyil hain

...







Efsaneye gore milattan once 50 senesinde Gaius Julius Ceasar Romanin bu hasmetli komutani Triumvar'in onemli uyesi gaul'un ote yakasindayken zaferleriyle kazandigi binlerce kole ve lejyonlarinin, ailelerine gonderdigi altinlarla karni doyan roma sehrinin ortasindaki senatoda tarihe gecen bir olay olur. Gaeus Pompeis Magnus onderliginde senatorler ona bir mektup gonderierler

'' Ordularini dagit ve Roma'ya don''

Bu ne anlama gelmektedir? Ceasar bilmektedir ki zenginligi ve roma halkinin sevgisi onemli bir guc vermektedir kendisine, bazilarini rahatsiz edecek kadar onemli bir guc. Sulla ile kirilganligini ispat etmis cumhuriyet hassas bir zemin uzerinde yurumektedir. Senatorlerin eski sayginligi kalmamistir, devletin omuzlarina yukseldigi triumvar ise uclemenin her sac ayaginin dengede kalmasini gerektirmektedir. Guc dengesinde caesara dogru yonelen egim yalniz magnus'u degil, senatorleri de tedirgin etmektedir. Bu yuzden verilen emir yalnizca '' ordularini dagit'' olarak anlasilamaz, ''Romaya don , yetkilerini ve ordunu birak, yargilanabilir hale gel'' demektir. Julius politik bir marjinalizasyona itilmektedir

Reddeder. Kati ve net bir reddir bu. 16 yasinda aile reisi olmasindan beri adim adim surdurdugu yukselisini tam da bu en gorkemli zamaninda birakmak istememesini anlamamak okuzluk olur saniyorum. Fakat bizim makuliyetimiz ve alicenapligimiz donem ile bagdasmak zorunda da degil. Roma tam da romaya has bir dille konusur ve gurultuyle ilan eder '' Ceasar haindir ''

'' Zarlar atildi '' ( The die is cast )

Yalniz Rubicon'u gecen 13. Lejyonun onderligindeki ceasarin dudaklarindan cikan bir soz degildir bu, bugun hala ingilizcede buyuk ve onemli bir seyin geri dondurulemez sekilde oldugunu ve sonuclarina katlanmak gerektigini ifade etmek icin kullanilir. O gun icinse bu soz rubicon'un ote yakasinda romaya yuruyen bir ordudur bu uzun yuruyus neticesinde ceasar vatan haininden cok baska bir sey olur '' Caesar'' olur.

Tarih kahraman olan hainlerle dolu. Sayisiz ornek var elimizde. Lenin Mao Castro Che hepsi birer vatan haini ama bu kadar degil, George Washington da oyle Danton, Marat, ''incorruptile'' robespierre'in de alninda yazilidir. ''Hiyaneti Vataniye''. Gandhi , Nelson Mandela vatan haini ilan edilmekten kurtulamamislardir ve bunlar saymakla bitmez bitmesi mumkun degildir zira sorun vatan haini iken devlet baskani olmus birini bulmak degildir boyle orneklerden her yuzyilda mutlaka bulunur sorun boyle bir ornegin olmadigi bir yuzyil bulmaktadir.

Karsilastigimiz net bir durum var hain Turkiye'de de herhangi bir politik sifatin cok otesinde adeta bir suc ithami bile degil, bildigimiz hakareti dahi gecmistir. Herkese rahatlikla diyebiliriz, allahtan Ilhan Selcuk var hain oranimizi olcup bicmis %10. Buyuk rahatlik dogrusu elimizde istatistik bile var artik ne kadar hainimizin oldugunu biliyoruz. 7 milyon. Tobe tobe.

Buna karsin Turkiyenin hainleri ile iliskisi dikkate deger. Tarihe bakinca carpici tablolar cikiyor.

''Savasi kaybetmis isgale ugrasmis ve sevr anlasmasini onaylayarak egemenlik yetkisi altinda bulundugu topraklarin bir kismini devretmis ancak hala hakim otorite ve egemen olarak duran osmanli imparatorlugu ve mameleki osmaniyye'nin soyu sanli atasi ulu, islam'in halifesi vahidettin efendimizin golgesi, himayesi altinda yasayan topraklarda padisah efendimizin memleketin selameti icin kurmaya calistigi ecnebilerle barisi baltalayan '' capulcu surusu'' hareket ediyor. Densizlik o kadar buyuk ki padisah efendimizin emirlerini bile uygulamayan bu adamlar memlekerin her tarafinda kongreler duzenliyor daha da ileri gidip mebusan meclisi kuruyor. Adinada Buyuk millet meclisi dedikleri bu meclis dairesinde hareket edenler Mustafa Kemal nam sahisin pesinde ordu dahi kuruyorlar''

Hikaye bildiginiz gibi ( degil aslinda ama girmeyelim simdi o kadar detaya )Mustafa kemal hain ilan ediliyor. Katli vaciptir diye ferman cikartiliyor.Hilafet ordusu da pesine dusuyor.
Buyuk ve ceusr bir harekettir padisahin oluru olmadan bir savasa girismek ordu kurmak ve hatta yasa cikartmak. Bir dusunun yahu simdi ben gunumuz Turkiye'sinde cikip ordu kuracagim, yasa cikartacagim meclis toplayacagim. Bundan ala hiyaneti vataniyye olur mu? Ancak tarih sayisiz ornegi ile doludur. Mustafa Kemal savasi kazanir. Tarihi de kazananlar yazar, saltanati kaldirir hilafeti mulga, hainleri ilan eder : '' Vahdettin Damat Ferit''

Cumhuriyeten sonra bitmez.

Nazim hikmet bir diger zikre deger isimdir. O da hain ilan edilip memleketten kacmak zorunda birakilkmis dinimizde ve cumhuriyet ilkelerimizde yeri olmayan ''komunistlik'' sucu sebebiyle yillarca cezaevlerinde vakit gecirdikten sonra Rusya'ya gitmis. Moskoflarin moskovaya gitmesi dilegi gerceklesmistir. Siirleri ile ulkemize bela olan bu edebiyatci edebi olmayan bir dille ugurlanip vatandasliktan cikarilir.
Seneler sonra kimileri tarafindan vatan sairi ilan edilecek oldukten sonra siirlerini en azili muhalifleri bile okuyacaktir '' Ulkucu hareket engellenemez'' sloganinin yaninda artik '' Asyadan Avrupa'ya bir kisrak basi gibi uzanan bu memleket bizim'' de vardir

2. Dunya savasindan sonra Turkiye tabukluklar olayi ile yeni bir hain grubu ile karsilasir. Bu adamlar ''irkcilik turancilik '' davasi guderek , Turkcu hareketlerle Ataturk ilke ve inkilaplarina mugayir hareketler ve fikirler sergilemekteler. Zaten savas bittigi icin '' fuhrer'' benzeri '' Milli Sef'' sifatini atan pasa, irkci dusuncelere memlekette izin verecek degildir. Peker gorevinden alinirken irkcilar da gecmis donemin kalintisi olarak iskencehanelere cekilirler. Nihal Atsiz daha sonra hainlikten, Turkcu hareketin sembol isimlerinden biri olmaya terfi edecektir.

Bu durum guclu Ismet Inonu'ye kadar uzanmamistir ancak demokrat parti doneminde bu ithamla suclanan chp'liler vardir. Cumhuriyet kuran firkanin temsilcileri demokrat partililer tarafindan bir anda suclaninca devlet memuriyetinden el cektirilip issiz gucsuz kalinca yasadiklari kiriklik cabuk telafi edilmez. Buna karsin demokrat parti darbeyle karsilasir. Yikintisi altinda asilmis bir basbakan ve iki de bakan vardir. Bu hainlerde daha sonra
'' demokrasi sehidi '' olarak anilacak isimleri kultlesecektir. Adnan Menderes, Fatih Rustu Zorlu, Hasan Polatkan.

60 li yillarda bos gecmez. Deniz gezmis, idamlik bir suclu olmamasina ragmen yapilan yargilama sonucunda idam edilir. Haindir. Turk sol hareketinin sembol ismi '' komunist'' olmasi ile yeteri kadar buyuk bir suc islemistir. Halk daha sonra bagrina basar. 12 Eylul, hapishaneleri hainler doldurmustur. Bunlardan bir kismi daha sonra basbakan bakan milletvekili olacaktir. Halkin sevgilisi sanatcilar olarak anilacaktir. Yasar Okuyan Alpaslan Turkes Suleyman Demirel, Bulent Ecevit diye giden uzun bir liste, islemeyen ve rayindan cikmis demokrasiyi yerine getirmek icin hapishanede bekletirlirler.

Turkiye, '' Kurt vardir'' diyenlerin hain oldugu bir donemece girerken , bu sefer '' kurt'' kelimesinin dahi insani hain yapabildigi bu cografyada cumhurbaskani '' benim annem de kurt olabilir'' der, Suleyman Demirel bagirir '' Kurt realistesini taniyoruz'' Turkiye 1991 senesinde kurtce konusmayi serbest birakir.

Tayyip Erdogan hapse girer. Hainlikle suclanir. Cikinca %35 onun uzerine % 47 oy alir. Tek basina iktidar kurar. Turbanli kizlar universite okursa devlet memuriyetine girip devleti isgal ederler diyenlerin memleketinde, simdi imam hatip liseli bir basbakan ve bakanlar bulunmaktadir.

Halk hainleri istemektedir.

Ornekleri cogaltmaya gerek yok ama bu yapi akil hastaligina delalettir. Turkiye'de kimse Nazim Hikmet donemindeki basbakani tanimaz. Bu adam simdiki basbakandan daha mi az onemlidir? Zamaninda daha mi az gucludur? Ancak iste kimse hatirlamiyor. O zamanlarin bu en vatanperver sahsi gozunun onune geliyor kimsenin. Nazimi ise unutmadik. Deniz Gezmis donemindeki adalet bakanini bilen varmi? Ic isleri bakani vatansever degilmidir? Ama iste deniz gezmis hain bu, hepimizin belleginde sembol olmustur. Sebahatin Ali, Aziz Nesin bunlarin hepsini biliyoruz , cezaevi anilari hepimizin icini burkuyor. Hepimiz bunlara yapilanlari ezberden sayiyoruz. Ancak bu adamlari hain ilan eden ve o donemin en vatanseverlerini bilmiyoruz.

Neden?

Cunku konjukturel olarak ve gunun sartlarina gore pek de irdelenmeden reflektir tepkilerle konulmus yargilar ve vasat goruslerden ibarettir hainlik suclamasi. Hiyaneti Vataniyye sayilan fikirlerle kurulan, hiyaneti vataniyye sayilan fikirlerle gelisen ve hiyaneti vataniyye sayilan kanunlarla yonetiliyoruz bugun biz. Iste Turkiye Cumhuriyeti, bu fikri savundugu icin Mustafa Kemal hapse girmistir, iste demokrasi 40'li yillar bunu savunanlarin hapse girmesiyle gecmis 50 senesinde demokrat parti iktidara gelmis. Bir zamanin hainligi ileriki bir zamanin kurali oluyor, korkuncu o kurala biat etmemek, elestirmek bir kez daha hainlik sayiliyor.

Akil hastaliginiz budur. 20 sene sonra dunyanin degismez bir kurali gibi sayacagimiz tum gorusler o gun hainlik sayilmaktan ileri gidememistir. Bugun sanki dunyanin dogal bir hali gibi kabul ettigimiz haklarimizin tamamini ise '' hainlere'' borcluyuz.

Bugun nasil hain nazim donemindeki vatansever basbakanin ismini hatirlamiyorsak 100 sene sonra torunlarimiz da bugun hain denilen Orhan Pamuk'a hain diyenleri hatirlamayacaklar. Ama Orhan Pamuk'u hatirlayacaklar. Bugun kendini cok onemli goren basbakanlar cumhurbaskanlari hizla ve katiyetle unutulacak. Tarihin sasmaz kuralidir, Albert Camus'u herkes hatirlar ancak o zamanki basbakani soyleyecek bir kisiyi bulamazsaniz. Aziz Nesin unutuldu mu?! Unutulmaz ancak o cezaevindeyken umursamayan adalet bakanini hatirlamayacaksiniz. '' Fransa Sartre'dir'' Turkiye Pamuk olacaktir. Hapislere girmis curumus hainlerle dolu bu ulke kimi zaman galeyana gelip bu insanlari sozun tam manasiyla yakmis ancak sonrada'' zulmettiler onlara'' diyerek bu isimleri bagrina basmistir.

Bu tablo bana sokakta gorsem boynuna sarilip '' baba baba'' diyecegim o kelinden opecegim adami hatirlatti. Arthur Schopenhauer.

'' Buyuk fikirlerle once dalga gecilir, sonra ofkeyle yok edilmeye calisilir, ve en sonunda da dunyanin basindan beri boyleymis gibi kabul edilir''

Bizdede dunyadada bu durum degismiyor, once hain ilan edilirler, sonra cezaevlerine gonderilir, ve en sonunda ya basbakan yapilir yada ovguyle anilirlar.

Madem oyle soralim '' Bugun hain ilan ettigin fikirler yarin cocuklarinin fikirleri olacaksa bugunun hainleri yarin sefaatle anilirken kimse seni hatirlamayacaksa soylediklerinin degeri ne hayatim?'' diye soyle beyin kivrimlari canlansin bir kendine gelsin.

Tarihin , hain ilan edenleri surekli ve acimasizca yanlisladigi ve unuttugu bir dunyada kor reflekslerin sasibes bakislarin kurdugun cumleler gelecekte alaya alinacak basitliklerden ibaretse ve unutulacaksan, utanman lazim gelir.

Simdi hala Nazim Hikmet hakkindaki gercegi soranlar, size soyledim.

Gercek(!)leri tarih (!) yazar. Tarihi de kazananlar.

Gercek su ki; Nazim Hikmet kaybetmistir.

Tarih, bu topraklarda gereginden fazla tekerrur ediyor.
Read rest of entry

Tomb Of The Dragon Empire


Ne kadar luzumsuz bir film allahim yarrabbim ya resulullah, euzu billahi mine... sirf yapimcilari carpilsin diye imana gelecektim nerdeyse. Kim yapiyor bunlari, kim oynuyor, bu filmin set iscileri kim kim ekibe yemek pisiriyor? Emegi gecen kimsenin mi prensibi olmaz is ahlaki olmaz, hepsi paraya bu kadar mi muhtacti.

Herkes amator kameraya ve sallantisina kafayi takmis ama beni asil rahatsiz eden mutemadiyen kameranin dibinde oh my god diye bagirilmasiydi. Canavarlar cikiyor birisi ordan bagiriyor arkadas. Gercekci olacaksin da arkadasim, 5 degil 10 degil, bari biraz uzakta bagir, kamerayi kapat oyle kork, pilini cikar oyle urk. Zaten boyle filmlerin action sahnelerini izliyorum sirf o yuzden. Sanki butun film boyunca birine allahi cagirsin diye rol vermisler produksiyonu fethullahcilar finanse etmis gibi geldi. Evrim teorisi coktu hollywoodda coktu, cinde coktu mumyada coktu. Ozeti bu.

Korku mu komedi mi ask mesk mi macera mi belli degil. Ustelik ayni sahne icinde bu karmasa yasaniyor, yani mesela sahnenin kendisi heyecanli, olum kalim mucadelesi var ama muzik hafif ve neseli, dekor ise mistik gotik fantastik gerilim. Defalarca agzim acik kaldi izlerken.

Genelde komedi agirlikli gibi ama o slapstick isini hic becerememisler karakterlerin aptalligi da buna ek.
Filmin basinda hakkaten cup diye birsey cikiyor ortaya.Mumya! Herif uzaydan geldi, denizden cikti, karada dehset sacti. dort mevsim, all terrain 4x4 canavar yahu. Milletinin bagrindan cikmis ve vataniyla bolunmez bir butunluk olusturan cin ordusu kirk saat topla tufekle ates etti, canavarin burnu kanamadi (yumurtaya can veren allahim adamantiyumdan da deri yapmis), sonra da vur deyince oldurduler artik dandik bir bicakla. Yok muydu savas helikopterleri? Canavarin el hareketi yapamayacagi mesafeden gozune gozune siksinlar. Veya sniperlarla dislerini kirsalardi, oradan root canal yapinca beyne kadar yolu var. Ustelik daha filmin ortasinda esas oglan mumyaya kazigi cakip filmi bitirebilecekti, o noktadan sonra heyecani kalmadi olayin. Esas karakterler cok gercek disi olunca, isinamayinca film izlenmiyor. O mumyada dahil hepsi angut. Bir olumsuzluk muhabbeti yaptilar 15 dakika bitmedi.

Bir de sonundaki savas sahnesi hakikaten iyiydi; "gudubet herif sunlari yakalasa da, son bir kez dovusseler de, kizi da kurtarip kacsalar da biz de gitsek" diye izledim, bambaska seyler oldu. Yazik olmus dekora, guzelim tapinak ve manzara planlarina.

Izleyin, izlettirin, fraseri babaniz gibi sevin. Hatta Jet Lee kimmis dunyada ne olmus onu da merak edin dogaldir. Ama daha iyisini de bayinizden israrla isteyin.
Read rest of entry

21 Haziran 2008 Cumartesi

Ataturkcu Olusum

http://www.ataturkcuhareket.tr.cx/


Uluyan kurtun iki yanindaki akrepler guzel olmus, yakisir. Ilerde oraya kobra, kara panter, kartal, sivas kangal ve kopekbaligi eklemelerini bekliyorum. Darbeden hemen once de gondere sunu assinlar

http://farm1.static.flickr.com/...2677_dfab408834.jpg

Bir takim belgeseller var, emir komutayla sunulmuslar ziyaretciye: "Su cilgin turkler perde arkasi - (izle)". Her belgesel linkinin devaminda bu izle ibaresi var alt alta boyle izle izle izle izle.. bu teknik hosuma gitti. allah allah allah gibi, oldur oldur oldur gibi. Oluk oluk irmak gibi herkes ana baci gardas..
Read rest of entry

Kor olur Badem Gozlu Olur

Simdi aslinda genel bir konu bu hayati boyunca gecmisinde her turlu boku yiyipte, olunca kahraman olan insanlardir konumuz. Kor olur badem gozlu olur diyelim. Mevzumus Stalin efendi. Ama Stalin'in yerine istediginiz kisiyi koyabilirsiniz, opsiyoneldir.
Savunma hatlarini yikmaya geldim.
Oncelikle Yasal uyari
*Bunu kopyalayan dagitan izinsiz bakanin 250 bin dolar borcu olsun. imza fbi.

Dunyamiza baska boyutlardan gelip, ayaklarinin tozuyla Stalin efendinin ne kadar yigit bir dava adami oldugundan bahsedenlerle acilisi yapmak lazim. Ne guzel bir ahlak anlayisi bu: "evet masumlari kesti bicti yakti kursunladi ama en azindan dogru bildiginden sasmadi onu bu yoldan saptiramadilar helal". Zaten sorun adamin dogru bildigi yolun bu olmasi. Bu mantiga gore ben hitlerden daha mert bir dava adami bilmiyorum ustelik herif yakalanacagini anlayinca himmler gibi gotu kurtarmaya calisacagina aldi hanimi basti nikahi verdi siyanuru verdi sakaga kursunui, yetmez diye cesetlerini yaktirtti. Blaze of glory vallahi.

Neyse, asil ilginc olani bu uzaylilardan ziyade burada resmen norm haline gelmis ""hicbir olume sevinmemek lazim insan olmak budur ama bu adam da haketti" cizgisi.

Sizofrenik bir pozisyon bu. Bir yandan karsinda nefret ettigin bir insan var (nefret etmenin nedeni de baska takimi tutmasi degil) ve bu kisinin olmesinin adil oldugunu dusunuyorsun, bir yandan da olumune sevinmiyorsun. Yani adaletin yerini bulmus olmasina sevinmemek basli basina bir beceri ama daha da ileri gidip, bu kisinin olumune sevinenin insan olamayacagina dair fetvalar cikariyorsun.

Boyle genel-gecer kaliplari yikmak icin uzun tartismalara girmeye useniyorum asiri ornek kestirmesine sapiyorum: General franco gecenin 3'unde kapini caldi elinde 80'lerin zenci stereosu, bangir bangir ismail turut caliyor. Evinde yaslisi var hastasi var sabah ise gideceksin. No pasaran falan diyorsun dinlemiyor franco illa ki evine girecek, ananin bacinin ustune petrol dokup yakacak. Yakiyor da. Sonucta mert adam dedigini yapar eline bidonu aldi mi o yoldan sapmaz. Itfaiyeyi cagiriyorsun geliyorlar ama sondurmeye degil izlemeye. Francoyla bir olup omuz omuza cekiyorlar, bir baba hindi falan. Emniyetten medet umuyorsun franco adamlarina dokunulursa 150 tane huzurevini basip aynisini yapacagina dair tehditlerde bulunuyor. Polislerin genc olani "hey adamim sen burayi ispanya mi sandin, burada o kadar huzurevi yok bizim ihtiyarlar emeklilikten 8 sene sonra geberiyorlar ha ha" diyecek oluyor franco aninda halaydan kopup, "vaay sen misin olumden bahsederken gulen, sevinen, o hak bana mahsus" diye gencin kafasini stereosuyla fuzuyor (Tdk notu: fuzmek: fuzyona ugratmak, birlestirmek.)Adaletten medet umuyorsun suratina guluyorlar. Siyasetten medet umuyorsun franco siyasete de el atmis,meydanlara "yeni roma imparatorlugunun lideri" diye cagriliyor. Herkes pur nese bir senin yakinlarin gulemiyor sevinemiyor. Karbonize olmanin kotu yanlari tabii bunlar. Neyse gunun birinde artik asiri sevincten kalp krizi geciriyor franco sizlere omur.

Kalp krizi geciriyor derken hemen ben

Quien se habria imaginado que ese hombre tenía corazon? derim. Hee ispanyolcada biliyom kastikta ogrendik ne sandin Franco baska dilden anlamaz o kadar fasist bir adam o yuzden cesedine bari soyleyim diye ogrendim.

Yanisi '' o adamin bir kalbi oldugunu kim tahmin edebilirdi ki?''

Bu olaya sevinmeyi ahlaksizlik sayip cumhurbaskani basin aciklamasi resmiyetinde bir seviye koruyabilenlerin otokontrol mekanizmalarina hayran olurum olmasina da, boyle bir filtreleme normal insanlarin normal dogalarina uygun bir davranistan ziyade ya mister spock'un dogasina uygun bir ogrenilmis duyarsizlikla ya da mr hyde'in dogasina uygun bir ruh hastaligiyla el ele gider.

Sekerim, bazen en "guzeli" primordial olmak intikamdan haz almayan ilk tasi atsin yahu!
Read rest of entry

Teknoloji Ordu'dan Gelir

Duydumki Askerler toplumlarin modernlesmesini sagliyormus...

Simdi su asker - teknolojik yenilik - sosyal gelisme ucgeninin ic acilarini toplayip cikacagim.

Bir kere "teknolojik gelişmelerin toplumlaştırılması silahlı kuvvetlerin öncülüğüyle olur" hicbir yorum icermeden yapilsa dahi yanlis bir tespit. Bunu 11. emirmis gibi kabul eden yahut "sezarin hakki sezara" mimikleriyle ortayol bulmaya calisanlari kurtarmaya geldim acilin.

500 sene once osmanli, Avrupanin en buyuk duzenli ve surekli ordusuna sahipken, topa tufege yatirim yapip iranlilari, macarlari dovdu de hangi teknoloji toplumsallasti? Matbaa mi geldi Avrupanin manufaktur merkezi mi olduk, ekili alanlar mi artti?

Cok sonralari bizim avrupa egitimli subaylar nizami cedidlerle falan bir asiri askin suredir modernlesmeye calistiktan, cephelerde savasirken voltaire fransizcasindan okuyup balolardan vals yaptiktan sonra, nihayet 1920'de toplumun geri kalaninin kacta kaci okuma yazma biliyordu? Ordudaki bu degisimin topluma kismen nufuz edebilmesi icin otuz seneye daha, hem de bir askeri dikta otuz senesine daha gerek kaliyorsa buna onculuk denmez.

Bu paralelde avrupada ne olup bitti? Iki sey oldu, bilimsel devrim (scientific revolution) ve sanayi devrimi. Asil toplumlasan teknoloji dendiginde benim aklima bunlar geliyor su an yasadigimiz konforun yuzde 99'unu borclu oldugumuz bu olaylara hangi ulkenin ordusunun ne politikasi onculuk etmis aciklayan olursa Max Weber gibi luzumsuzluklari da tarihten silmis olacaktir.

Gunumuzde durum nedir? Abd ordusu ar-ge'ye kendisini takip eden 10 ulkenin toplamindan cok para yatiriyor. Sadece ekonomileri buyuk oldugu icin degil, adam basina militer arge harcamasinda da cok ondeler. Buna ragmen, kaba bir hesapla tum ar-ge'nin ancak beste biri militer (70/350 milyar dolar). Diger ulkelerdeki oran daha da bariz bicimde sivil lehine.

Eeee? Argenin kendisi bile militer degilken, bir de bu teknolojinin topluma yayilmasina onculuk edecek halleri kalmadi kuzey kore gibi manyak diyarlarda degilsek. Al en uygun ornek internet. Bir darpa projesi urunu.Arge kismi militer. topluma yayilmaya baslamasi asagi yukari 20 sene aliyor, butun surec sivil. Yayildiktan sonra zaten hepten sivil.

Teknolojik gelismelerdeki bu sivil ustunlugun nedeni de basit, pazar ekonomisi. Milletten vergiyle garantilenmis bir geliri olan kurumun arastirma yapmasi baska sey, finansmanini bankadan krediyle saglayan ve o krediyi urun gelistirildikten sonra satisla karsilayacak adamin arastirmasi baska sey. Ilkinde risk ve kisisel sorumluluk (daha ziyade accountability)olmadigindan motivasyon da eksik.

Neyse, ikinci sakat nokta ise bu tespitin yorumdan bagimsiz sekilde de yapilamayacak olmasi. Elbette bircok gelisme askeri nedenlerle yasandi muhendisler su yollari yapmadan once askerlere kopru insa ederek egitildiler, doktorlar savas yaralilarina bakarak bilgilendiler vs. ama bir askerin, askeriyeyi gelismenin/degisimin oncusu olarak gormesinin altinda yatan anlam toplumun bunlari askeriyeye borclu olmasidir. Gazdir birlestiricidir iyi niyetlidir sudur budur, ayni zamanda da yanlistir.

Bu ayni kilisenin kendini "filozoflarin bilimadamlarinin bircogu kiliseden cikmadir, din adamidir demek ki bir zumre olarak biz topluma sadece ruhani alanlarda degil, dunyevi alanlarda da faydaliyiz" diye savunmasina benziyor.

Eh lan faydali olacaksin tabii, toplumun sadece ruhani degil dunyevi kaynaklarini da tukettigin icin illa ki bir faydan dokunacak dallama. Hem vergi verme hem uretme, hem de iktidari kontrol ederek egitime tekel koy ondan sonra sanki esit sartlarda mucadele edip salt yeteneginle toplumun ust seviyelerine cikmis gibi "biz olmasaydik haliniz neydi" diye koylu toplumuna vaazlarla varligini mesrulastir.

Mustafa kemal yozgatta ciftci olarak dogup yasamini surdurse yabanci dilde okudugu yayinlardan etkilenip devrimci gazeteler basacak degildi herhalde. Sorun buna yolacan imkanlarin neden bu kadar uzun suredir toplumun bu kadar ufak bir kismina acik olmasiydi. Amerikada da zamaninda butun meshur bilimadamlarinin sanatcilarin yargiclarin siyasetcilerin beyaz olmasi herhalde kimseyi beyazlara borclu yapmiyor.

3 ornek etti. Ucun birini alsaniz yeter. Hadi dagilin.


Ha birde azcik otobiyografi yapalim ne de olsa bu askeriye-teknoloji ucgeninin icinde calisiyoruz. Mahallenin herodotu olmadan onceki hayatimda okulda donanma finansli bir projede calismistim. Multi Networks iletisim networkler falan. Yani yarin oburgun abd donanmasinin drone'lari sivilleri bombalayip geri donerken sikilmamak icin birbirlerinden korsan film indirirlerse sorumlusu benim.Bu da teknolojiye katkimiz iste. Neyse, sonra da Raytheon'un finanse ettigi baska bir projeye gectim. Hatta projeyi yaptigimiz binanin kendisini de Raytheon finanse etmisti. raytheon silahli kuvvetleri degil, bildigin sivil sivil seyler. Oluyor yani bazen gerceklik payi .

Read rest of entry

DC Unvelis

The armed forces communications and electronics association’s Washington DC chapter has announced its 2009 scholarship recipients. The chapter selectd 18 students from 15 high schools and one community college throughout the washington DC metropolitan area for their outstanding performance. Afa DC is committing a total of $123,500 to its 2009 scholarship program, bringing the Chapter’s total commitment to $1,804,500 over the past 20 years. According to Warren Suss, President of the AFCEA DC Chapter “AFCEA DC is focused on helping to shape the science and technology professionals of the future. As the current economic climate seems to worsen by the day, science and technology opportunities remain strong. These positions will be vital to the nation’s recovery. We applaud our 2009 scholarship winners for their performance and initiative, and look forward to their participation in this important community upon graduation.”

AFCEA DC, part of AFCEA International, supports a comprehensive scholarship program promoting all-around academic excellence and higher education in hard sciences, mathematics, computers, IT, and engineering. To date, Afa dcs scholarship program has helped send 282 students from 98 washington DC area high schools onto higher education at 64 US colleges/universities. High school students are selected based on academic achievements school activities letters of recommendation, part-time work, and community/civic activities for the $7000 scholarships. the $3,500 one year scholarship is awarded to students leaving two-year community colleges to attend four-year degree programs.

Read rest of entry

Bekaret

Gecenlerde bir yerde rastladigim bir haber vardi. Olaya gore evlenilen gun damat, gelinin bakire olmadigini dusunuyor ve gelini silahla vuruyor sonrada intihar ediyor

Benzer bir haber icin: http://www.hurriyet.com.tr/kadin/9030059.a...29&sz=50370

Oturdum okuyucu yorumlarini okudum, isim gucum yoktu. Prensip olarak salt okuyucu yorumundan alintilarindan ibaret yazi yazanlari kaziga dikme taraftariyim (evet bu da mi fasizmcilik?!).Ve yine prensip olarak bu konuyu acmamam gerekirdi herhalde. Lakin prensip olarak fazla prensipli olmadigimdan kendimi muaf tutuyorum. Kizlik zarinin "elastikli olmasi" hakkindaki 1500.( yaziyla, binbesyuzuncu) yorumu okuduktan sonra erkeklerin cazibeme dayanamamasi gibi ben de yazmaya deyanamadim:

Gecelim sevgili arkadaslarimizin yorumlarina

Yorum-1 "nikahsız bir erkekle beraber olan bir kadın cehennem azabından kurtulamaz. tabi erkeklerde öle. ama kadın kesinlikle kurtulamaz. "

>> Yani erkek kurtulamaz ama kadinin aksine bir ihtimal kurtulabilir. Boolean logicin islemedigi keyfekeder lacka bir yer cehennem. Isletmenin bir an once ozellesmesi lazim.

Yorum-2 "evlendiğin zaman başına böle bir şey gelmesini istemezsen akıllı olun ey kızlar"

>> Tekil ve cogul oznelerin birbirine girdigi bole bi tehdit. Belki gelinine soyluyordur ama kizlarinin anlamasini istemistir.

Yorum-3 "insan ne ile yaşar?demiş tolstoy. cevabı basit namus için şeref için yaşar.adam az bile yapmış...kadınlara ibret olsun bu durum"

>> Tolstoydan alintiyla namus cinayetinin hakli cikarilmasi yeterince guclu bir paradigm shift yaratiyor zaten. Fakat asil gundem yorumcunun hayalkirikligi. Agzina ates etmeyi az bulmus; muhtemelen anasini babasini kiyma yapip yedirmesini umuyordu. Rus edebiyat fakultelerinde hannibal - dexter karisimi namus bekcilerinin kadrolasmasina dikkat cekiyorum yuzde 48 diye diye elimizi kolumuzu kestiler.

Yorum-4 "bu haberdeki damatin cinayet sebebi cahillik mahillik veya geri kafalilik meri kafalilik degil!!!!
Tek sebebi, karisinin kendisine yalan söylemesidir ve dolayisiyle aptal yerine koymasidir!! kadin hatalidir..."

>>Unlem sayisi kadinin hatali oldugunu suphe goturmez bicimde kanitlamakta.

Yorum-5 "arkadaşlar herif aptallık etmiş ama yine de büyük konuşmamak gerek allah kimsenin başına vermesin..."

>> Birden fazla taraf iceren ve ahlaki boyutuyla one cikmasini bekleyeceginiz cinayet kavraminin sadece adamin bir taktik hatasindan ibaret bicimde algilanmasinin veya allah kimsenin basina vermesin uzuntusunun kizin ailesi yerine adam icin hissedilmesinin nedeni yorumcunun adamda kendini gormesi ve bu yuzden bastan assagi onunla empati kurmasidir. Sokrates'in dedigini yapmis ve kendini tanimis bu arkadasa giptayla bakiyorum.

Yorum-6 "allah kimseye böyle bir durum yaşatmasın. gerçekten çok zor bir durum. bence asıl şuçlu kızları kandırıp evlenmeden kızlığını alan kendini bilmezler erkekler ve cinsel ilişkiyi basite alan kızlar"

>> Yine zor durum derken zavalli adamin icine dustugu ikilemin kastediliyor. Yeni evlendigim karimin agzina yuzune mi sikmali, yoksa geri kalan herhangi bir sikki mi secmeli? Zor tabii, adam tamamen edilgen bir durumda koseye sikismis. Ozgur iradesi kadinlar tarafindan calinmis o yuzden de suclu olamaz, olmasi teklif edilemez.

Yorum-7 "herkesin bir dünya görüşü var saçmada olsa saygı duymalıyız.........."

>> da'yi ayri yazsa belki bu dunya gorusune saygi duyabilirdim

Yorum-8 "ya erkekler..şimdi el değmemiş kız varmıdır sizce..
öpüşmeyen el değmemiş kız?size soruyorum varmıdır?vardır belki ama çok az"

>> Hey yo kadin.. O son satirda geri adim atmayacaktin kadin taviz vermeyecektin. "bakire yok kalmadi kardesim artik bunlarin modeli boyle" diyeceksin zorla kabullenecek durumu. Yoksa, "cok az" dedigin an gozu donuyor illa piyangoyu kendi kazanacak buyuk ikramiyeyi bozdurup bozdurup harcayacak. Ama ikramiye halihazirda bozdurulmussa biletin agzina yuzune sikmak zorunda kalabilir zor bir durum tabii allah kolaylik versin.

Yorum-9 "kızın bekaretinin olmaması gerçekten çok feci bir durum(tabi öldürme sebebi o yüzdenmidir bilinmez) ama yinede işi güzellikle halledebilirdi.öldürmek bir sonuç mudur?"

>> Gercekten de ortadaki cok feci durumu iyi saptamis yorumcumuz. Yalniz olum bir son/sonuc degilse, bu kategoriye ne giriyor bilmem. Cozum mu demek istedi acaba? Ikisi de bes harfli ve che harfini iceriyor [Klavye turkce degil Kuba'dan getirttim diye bir espri yapayim mi? yaptim yau! "devrim klavyeleri! sosyalizm tikir tikir gelecek"]

Yorum-10 "bence nedeni açıkca belli gibi duruyor ama olmayada bilir....."

>>Gulyabani diye birsey yoktur, ama olabilir de.

Yorum-11 "Gece birlikte olmuslar.simdi kadın dıyo ben bakıreyım.o gece bakıre olup olmadığı nerden anlasılacak.olan adama oldu"

>> Teknik olarak aslinda adama da birsey olmamis kendi kafasina sikip da hayatta kalmayi basarabilmis. Teknik olmayaraksa adamin sucsuzdan magdur duruma yukselmesini tebrik ediyorum, bu gidisle tazminat isteyebilir. Fakat hem teknik hem de taktik acidan asil muhim olan su ki, ben bu yorumcunun zeki cevik ve saka yapiyor olma ihtimalini sevdim. Yoksa gunden gune degisen, imkb'ye endeksli dalgali bakirelikle yasamak cok zor. Bugun duzgun gorunen bir kadinin dun bozuk olmadigi bozum bozum bozguna ugramis olmadigi ne malum? Ayagimizi denk alalim. ayak demisken...

Yorum-12"namus iki ayak arasinda mi sakli...!"

>> Bazilarinin namusu ayaga dusmus olsa da n noktasi tibben iki bacak arasindaki labia minora arasindadir.

Yorum-13 "gelelim dine saldıran arkadaşlara, bütün dünya din üzerine bina edilmiştir. mantıklı kimse daha önceden başkasının olmuş biriyle evlenmek istemez. adam eşi olacak kıza haksızlık olmasın diye kendime hakim olacak sonra kız çıkmayınca da hoş mu görecek bırakın bu safsataları."

>> Dine saldiran arkadaslara geldik ama geldigimiz gibi de gittik. Aralarinda birer cumle olmasina ragmen tamamen alakasiz seylerden bahseden giris gelisme ve sonuc kisimlarinin ilaihi sirrini mantikli kimse anlayamaz.

Yorum-14 "allah'ın hikmetinden sual olunmaz. yıllardır kendi kelamını okumakla ömür tüketen ve hafız olan birini, hem de düğün gecesinde ne hallere düşürüyor ve nasıl imtihan ediyor. kurşunu yutturuyor ama canını almıyor...hey yüce rabbim! sen bize yardım etmezsen biz perişan olur, düz yollarda bile kaybolup gideriz"

>> Akp'ye irticaya hatta kulliyen dinlere saydiran bir kac kisi diger yorumcularin tepkisini cekmis polemikler portlemis ama bu arada kaynamis. Gorunmezlik icin biraz zeka yeterli. Tabii gorunmez adamin pandomim yapmasi bir angutlar yigini icinde kendi kendine calip oynamasi ne kadar zevkli olur orasi mechul.

Yorum-15 "milet uzayda iş güç peşinde bunlar neyin peşinde"

>> Millet uzaya cikiyor aya gidiyor klisesi de zamana ayak uydurmali tabii dunyayi kurtaran adamin dedigi gibi artik galaksiler donemi baslamis uzay sehirleri kurulmus ama issizlik var, sosyofezasal bir takim sorunlar var millet bunlarla ugrasiyor bizse nerdeyiz. "bu kafayla avrupa birligine 200 yilda gireriz" yorumlarinin da eksik kalmadigini belirteyim.

ve son olarak..
Yorum-16 "lütfen yorum yapmayın allah rahmet eylesin bu iki evli çifte..."

>> Kusura bakma bir yastikta kocayip eceliyle olen iki kisiden bahsettigimizi unutmusum bir an.

Read rest of entry

Downfall



Hitlerin anlatildigi kadariyla benimsemis oldugu sosyal darwinizm dusuncesi zaten hastalikli bir fikir. Ama ustune ne kadar verimsiz de bir strateji olusunun, hitlerin zamaninda dahi kolayca anlasilabilecek olmasi insanin canini iyice sikiyor.

Dogadan anladiginiz, guclunun zayifi ezmesinden ibaretse ve ahlak gibi tum sosyal yapilarinizi bu temel uzerine insa ederseniz, hicbir alanda geleceginiz denge, iyimser olmayacaktir. Ornegin, goebbels mi bahsediyordu bir nesil icinde tum polonyali entelektuelleri oldurup, sadece yol tabelalarini anlayip kurallara uyabilecek kadar okuma yazma bilen bir kole irki yetistireceklerinden? Lan daha duzgun bir sistem kur, adamin entelektuelinden de faydalan. Pek kullandiklari nietzschenin dahi dedigi "ustinsanlar icin herseyi feda et" degil "mumkun oldugu kadar ustinsanin ortaya cikip rahat rahat yeserecegi verimli bir sistem yarat" idi. Allahin kor adaptasyonuyla ilerleyen evrim dahi bircok fikirde game theory prensiplerine uygun hareket edip cok daha verimli dengelere ulasirken, 20.yyda bu heriflerin sunun yerine "asip keseriz, roma hegemonyasinin devami biziz" sigliginda dusunmesi inanilmaz.

Isin kotusu ustune basa basa anlatilan, bu sosyal darwinist bakisin baska milletlere oldugu kadar, yenilginin ucundaki alman halki icin de uygun gorulmesi. Ornegin hitler dusmek uzere olan alman bolgelerinin tum altyapisinin yerle bir edilmesini emrediyor albert speer gibi elemanlar da "aman efendim yapmayin etmeyin alman halki mahvolur acliktan milyonlar olur zaten savasi kaybetmisiz" dediginde de "onlar yenilecek kadar zayif olduklarini kanitladilar ve doganin kanunu geregi tumden yokolmayi hakettiler" gibi bir mantik one surebiliyor.

Lan ne dogasi ne zayifligi ne haketmesi, sensin sorumlusu. Sen git daha ingiltereyi halletmeden rusyaya savas ac, onlarin karinda kisinda napolyonun hiyarligini tekrarlayip buyuk bir stratejik felaketle savasin kaderini ciz ustune verimsiz bir emir komuta kulturu yuzunden sayisiz taktik hata yap savas boyunca, bir de git amerikan ticaret gemilerini torpidolayip onlari savasa cek sonra efendim alman halki gucsuzmus olmeyi haketmis. Bir binanin tepesinden atlayip yere cakilmadan once "yercekimine karsi koyacak kadar guclu degilmisim, hakettim o zaman" demek gibi birsey. Hatta oda degil baskasini binanin tepesinden itip onun icin bunlari demek bu.

Yine en can alici noktalardan biride goebbels berlinin son demlerinde, kaybedecekleri belli de olsa savasa surulen ama dogru duzgun silahlandirilmadiklari icin ruslar tarafindan bicilen tecrubesiz birlikleri ates hattindan cekmeye gerek gormuyor. Umursamiyor bile. Cunku kimse o almanlari zorlamamis, bu kaderlerini kendileri cizmisler, simdi de "kucuk bogazlari kesiliyormus". Totaliter bir rejimin propaganda bakaninin halkin ozgur iradesinden bahsederek vicdanini sorumluluk yukunden kurtarabilmesi korkunc bir yetenek olsa gerek.


Read rest of entry

Bas Melekler

Restorasyon, bakim, ilgi, merak, temizlik, guzellik, saygi gibi kavramlarin henuz kesfedilmedigi birtakim uzay-zaman koordinatlarinda bulunuyor bu bas melekler.Kilisedir iki tanedir. Gittim baktim.

Ikisini de bok goturuyor. Cunda'da olan firtinada mi ne hasar gormus yillar once, halen cokme tehlikesiyle karsi karsiya oldugundan binaya giris yasak. Rumlardan gasp edilen evlerde oturan ve deniz kenarinda, hatta turistik bir yerde yasadiklari halde ruhen halen bozkirin ortasinda kalmis numunelik mandalar da bu rum kiliselerine bakip terkedilmis binadan otesini goremediklerinden, her yanini sprey boyayla yazilmis sloganlarla ilan-i asklarla doldurmuslar. Iyice hayvan olanlarina bu yetmemis, nasil yaptilarsa taa tepelere tirmanip oraya kazimislar isimlerini. Icerdeki ikonalarin calinip tahrip edilmis olmalari kimseyi sasirtmayacaktir, benim merak ettigim bunlar o firtinalardan once mi sonra mi gerceklesti.

Aslinda cundadaki yine iyisi, en azindan sorunca gosterebiliyorlar. "E gosterirler tabii, kucucuk ada, 30 tane papalinayi kic kica dizsen adanin merkezi bitiyor" demeyin, zira ayvaligin merkezi de assagi yukari o kadar fakat oradaki kiliseyi gosterebilen yok. Gosterebilmenin goster kismi fazla geldi, kiliseyi bilen yok, duymamis kimse.Kafasina sictigimin sigiri orada kim bilir kac yildir yasiyor, iki tane boktan caddesinin birinin ustunde tek bir kilise kalmis zaten, onun dahi varligindan habersiz. Hayir caddenin karsisindaki turizm danismanin onune koymuslar bir harita, orada da kabak gibi duruyor iste hic mi bakmazsin, nasil geciriyorsun butun gununu yillarini, hayatini anlamadim ki.

Bu basmelek kelimesinden umudu kestikten sonra, yerlilerle konusmaya calisan uzayli gibi el hareketleriyle desteklenilen "buyuk eski kilise, big bada boom" sorusturmalari dahi sonucsuz kaliyor. Isin komigi hayatimda duymadim, gormedim diye 3 maymunu oynayan adam, iki dakika sonra kilisenin onunde gecerek donuyor evine. Yine bu konudan kulliyen habersiz olan duzinelerce fotokopi turk erkeginin her gun saatlerini oldurdukleri koy kahvesi, kilisenin iki sokak otesi cikiyor. Papalinayla bile olculemeyecek kadar kisa bir mesafede olup biten bu trajikomedi sonunda varilan yapinin [ki antik yunan tapinaklarina benzeyen, orjinal, cok guzel suslemeli sutunlara sahip bir ibadethaneymis] elbette bakimsiz olmasi, yagmaya karsi koruma islevi goren ve kapi demeye bin sahit isteyecek pasli teneke barikatin dahi yazilardan agzina sicilmadik yerinin kalmamis olmasi beklenen finaldi.

Hint horozlarini korumak yasatmak ve islah etmek icin iki adim otede dernek kuran (bunu uydurmuyorum) girisimci, misafirperver, mozaiksever cumhuriyet donemi sunni musluman turk sablonu adamlar sanki bambaska bir evrendeler, sanki stargate dizisi burada cekiliyor ve kullanilan dekor hakkaten calisiyor.

Belediye desen o da farkli bir duzlemde degil ki zaten, millet sigir da akillilari biraz evrilebilmis diye bir durum yok. Zira su kiliseleri adamakilli bir hale sokup, onlerine de birer aciklayici/bilgilendirici pano koymak ve bu sayede [ahlaki sorumlulugu gectim] din ve kultur turizmine yatirim yapmak gibi asiri karmasik fikirleri uretip uygulayabilmek icin birkac milyon yil daha dogal secilime ihtiyac var.

Bir turk camiisine benzeri yapilsa kontraataka gecip savas zillerini calan hurriyet benzeri provokatif-magazin kagitlarini goreve cagirsam, beni kendim dahil ciddiye alan olur muydu acep?

Birak memleketi, genel olarak insanliktan sogumak icin birebir cozummus bu kilise ziyaretleri; birkac gun sonra kendimi dondurucam, beni insanlarin katiksiz okuz olmadiklari bir cagda uyandirsin bir allahin kulu.

Read rest of entry

Bogazici Ermeni Paneli

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?viewid=634616

http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/342291.asp




1) Bir konferans, tanim geregi iki farkli taraf icermek zorunda falan degildir. Hatta konferanslarda taraf bile olmayabilir. Bu tamamen konunun icerigine derinligine baglidir. Yeterli imkana sahip olmalarina ragmen hayatinda bir kez olsun bir konferansa sempozyuma panele katilmamis insanlarin bu konuda atip tutmasi sag tarafima inme indirmistir.


2) Ermeni konferansinda taraf olmamasi onu herkesin birbirine hayhay diyecegi luzumsuz bir toplantiyla esdeger tutmaya yeterli delil degildir. Halihazirda verilmis orneklerden birini kullanirsak bugun evrim konusunda yapilan bir konferansa "allah dunyayi 6 gunde yaratti, kadini da ademin kaburga kemiginden" diyen biri cagirilmaz, onun cagirilmamasi konferansin degerini dusurmez bilakis onca bilimadaminin kalp sagligi icin cagrilmamasi daha hayirli olacaktir. Lakin bu "tek tarafliliga" ragmen insanlar tartisirlar cunku bu konferansin amaci evrim kavramini degil, mekanizmalarini tartismak bilgi alisverisi yapmaktir. Ermeni konferansinin icerigi de "ermeni soykirimi olmus mudur evet olmustur oybirligiyle kabul ettik hadi dagilalim, aksam mac var zaten"den ibaret degildir.

3) Tek taraflilik ve bilimsellik birbiriyle alakasiz kavramlardir. Bir konferansa cagrilan herkesin ayni eksende olmasi onu daha az bilimsel yapmaz. (ornek: evrim). 17 tarafli bir konferans da iki tarafli bir konferanstan daha bilimsel olmak zorunda degildir (ornek: dunyanin en guzel kadini kim vs. biri bes milyar verse bokunu yemeli miyiz yememeli miyiz). Bilimsellik konferansin icerigiyle alakalidir sunulan tezlere baglidir. Dolayisiyla daha konferans olmadan o konferansin bilimsellik duzeyine bir cirpida "olmamis diyor ve on uzerinden iki veriyoruz" diyebilebilen medyum ketolarin suratina dilimizi isirmak suretiyle osmanli tokadini indirmek lazim

4) Ermeni sorununun tartisilmasini kabul ettikten sonra "ama fakat anayasasi"nin mimarlarindan biriymis edasiyla "ama su su su insanlar gelmesin onlar zaten bati desteklidir" demek tutarsizliktir. Bu 2 partili bir sistemde cok partili secime gecelim ama diger parti katilmasina benzer (ki buna yakin birseyler de yasamamis degildir bu ulke). Eger bir insani provokasyon amaciyla bu konferansa katildigi gerekcesiyle istemiyorsaniz bunu kanitlariyla birlikte ortaya surersiniz ve o kisi de itibarini yitirmek suretiyle etkisiz kilinir. Ama elinizde kanit olmadan birilerinin onca yillik kariyerine amerikan yardakcisi bu diye golge dusurmek de ogrendigimiz kadariyla turk ceza hukukuna gore seref zedeleyeci bir ithamdir ve bireysel haklarin korunmasi ilkesince cezasi vardir. Sizin gotunuzden uydurdugunuz sifatlarla yasamak zorunda degil insanlar.

5) Katilanlarin veya taraflardan birinin "abd kaynakli universitelerden" gelmesinin de neye isaret ettigini ben cozebilmis degilim.(aslinda abd kaynakli universite ne demek onu dahi cozemedim ya neyse) alaninda basarili olan bir turk akademisyenin egitim yahut ogretim yasami boyunca yurtdisiyla iliskisi olmamasi imkansizdir. Yurtdisindaki universitelerin en ileri gelenlerinin de buyuk kismi abd'de olduguna gore hedef kitlemiz herhangi bir inference yapmak icin fazla genis. Inference dedim de benim de abd kaynakli universitelerle alaka kurmuslugum var. Ama her ne hikmetse cia'in karanlik odalarindan birinde alinan bir kararla ulke capindaki butun universitelerin (3000 kadardir bu sayi hepsi size girsin ahaha) siyasi bilimler ve tarih bolumlerinin derin devletin kontrolune gecirilip tum hocalarinin da aman Turkiyeyi yipratmaliyiz talimatiyla fiilen abd ajanligi yaptiklari imasini hakli cikaracak bir kanit goremedim, gozlem yapamadim iliski kuramadim dersem bana inanir misiniz acaba. Vallahi de oyle.

6) Ayrica bir de latince terim vardir belki sagda solda soylerseniz insanlar sizin o kadar da dangalak olmadiginiz yanilgisina kapilabilirler (ad hominem).Atiyorum, nikan'in soyledikleri yanlissa yanlis olduklari icindir ve sen bunlarin yanlis olduklarini dusunuyorsan yanlis olduklarina dair bir bilgin/kanitin oldugu icindir. Nikan Noker'in amerikan hayrani olmasi dunya kupasinda turkiye yerine fransayi tutacak kadar dinden imandan cikmis olmasi, dunyayi ele gecirmek isteyen ermeni/yahudi ortak lobisinin gizli baskani olmasi benzeri iddialar karsi cikilmaz bicimde kanitlansalar dahi konuyla ancak ikinci dereceden alakali olabilirler.

7) Ayrica yahu amerika isin icine ne alaka girdi ben anlamadim. Ne yazik ki 17lik balon milliyetciler argumanlarindaki her boslugu doldurmak icin joker niyetine kullana kullana cilkini cikardilar bu amerikanin. Tabii uluslararasi politika perspektiflerini hulki cevizoglu ve vural savas gibilerinin kitaplari uzerine temelleyenlerden, 20.yyin basinda genc turkler yonetimindeki osmanliyla ermeniler rusya ve biraz da ittifak guclerinin alakali oldugu bir olayi tartisirken icinde abd'nin "en kotu adam rolu" almadigi bir senaryoyu sakimalarini ummak hayalcilik olur.

8) Hatta efendim retorik iyice dibe vurularak deniyor ki ''madem bu bati yardakcilari gelip burada konferans veriyor gitsinler bir de amerikada kizilderililer ustune irak isgali ustune konferans versinler de samimiyetlerini anlayalim...'''

Lan !!??.. Neyse, butun iyi niyetimizle aciklayalim yine de bugun amerikada irakin isgaliyle ilgili agziniza geleni soyleme ve yazma ozgurlugunuz vardir. George bushu acikca itham eden irak savasi konusunda ulke stratejisini yerin dibine sokan kac tane kitap sirkulasyondadir sayamazsin. Sivil toplum orgutleri bu konuda kac tane sempozyuma sponsorluk ettiler bilemezsiniz. Bre densizler, daha secimin hemen oncesinde michael moore o ulkede universitelerin sponsorlugunda konusmalar duzenliyordu(bir tanesinde bulunmuslugum da vardir pek hazzetmemistim vicik vicik populist tavrindan) cunku orada universiteler ozerktir. Hukumetin icraatlarina ters diye, beyaz saraydaki bir kodaman bir iki telefon edip eyalet mahkemelerinde veya supreme courtta alavare dalavare yapip konferanslari iptal ettiremez. Universitelerin presidentlari vardir bizdeki rektor board of trustees vardir ederlerse bunlar ederler. Ek olarak bilimadamlari da bildikleri konularda konusma verirler. Bir insanin turk-ermeni iliskileri konusundaki yetkinligini ve bu konu hakkindaki arastirmalarinin durustlugunu kanitlamasi icin once fransa-cezayir iliskileri ustune eyfel kulesinin tepesine cikip konferans vermesine gerek yoktur.



9) Onceki paragrafla baglantili olarak soykirim yoktur diyen bir tarihcinin baska yerlerde adam toplayamamasi, soykirim vardir iddialarinin batililarin bir oyunu oldugu teorisine (zaten uluslarlarasi sirkulasyondaki yuzlerce kitabin da hepsinin sayfalari bos distan bakinca birsey oldugu sanilsin diye guzel kapaklar yapmis batililar o kadar) hicbir sekilde kanit teskil etmez edemez. "adam toplama" yetisi bir argumanin dogruluguna gosterge degildir. Oyle olsaydi kahveden adam toplayan herkes karsi takimin tum taraftarlarinin orospu cocugu oldugunu kanitlardi. Big bangin allahin parmagini siklatmasiyla basladigini savunarak hicbir ulkedeki fizik konferanslarinda adam toplayamazsiniz. Eger ki teziniz dogru o zaman onu dogru sekilde sunmazsaniz da kimsenin ilgisini cekmezsiniz. Ne ingilterenin ne de amerikanin ulke genelindeki her konusma salonu amfi konser mekani universite kampusu gibi yerlerde ajanlari yoktur aman turkiyeden kimse gelip burada konusma yapamasin diye gizli talimatnameleri bulunmamaktadir. Nitekim oyle bir gucleri olsaydi once kendi baskanlariyla dalga gecen ve tarihlerindeki her savasin haksiz yere acildigini savunacak kadar ileri giden insanlari ulkenin en seckin universitelerinde veya tv programlarinda konusturmazlardi. Bizim ermeni sorunumuz dunyanin agirlik merkezinde durmuyor efendim.

10) Ha bir de cagdas dunyada resmi tarihe karsi cikilmazmis bir bizim ulkedeki liberaller resmi tarihin her dedigini reddederlermis iddiasi var. Dogrudur cagdas dunyada aydin-resmi tarih catismasi yoktur cunku resmi tarih diye dangalak bir kavram akademisyenlerin arastirmalarina bu kadar engel olacak yapida degildir. Biri amerikanin ingiltere'nin resmi tarihinden bahsetsin rica ederim. Hatta daha da fazla rica ediyorum universitede bu teze uymayan bir arastirma yaptigi icin hakkinda sorusturma acilan vatan haini ilan edilen japonya yardakcisi guetamala ajani, kuba purosu gibi etiketlerle yaftalanan bir akademisyen gostersin biri. Tarih dersleri ilgili ulkenin milli egitim bakanliginca basilan dandik pacavralarla sinirli degildir. Edebiyatcilarin uluslararasi alanda unlenmis tarihcilerin eserleri okutulur. Elbette hocalar yanli olabilirler ama cagdas dunya diye kastedilen ulkelerde akademi, devlet tarafindan bu derece abluka altina alinmamistir. E tabii, rektorden izin almaya gerek gormeden kampus basmayi dogal goren polislerin, kafasina gore bir akademideki panelleri seminerleri iptal eden mahkemelerin oldugu Turkiye gibi bir ulkede bunlar dogal. Green cardi bile olmayan dandik bir turistken washingtondaki national archivesa girip rahatca dolasabiliyorken, vatandasi oldugum ulkenin baskenti Ankara'da ogrenci halimle milli kutuphaneden kitap alamadigimi bilirim. Tarihle resmi tarih arasindaki bu fark, cagdas dunyada bizdeki kadar halktan uzak yerlerde yaratilip demir parmakliklar arasinda tutulmuyor.

11) Turkiye ermeni soykirimi konusundaki soylevleriyle uluslararasi alanda hukuksal yukumlulukler altina girmez. Bu varsayim uzerine kurulan her arguman bastan yanlistir. Hele hele konferans duzenlemekle ulke satilmamakta, uluslararasi arenada itibarimiz dusmemekte ekonomik ambargolara davetiye cikmamakta milletimiz ozguvenini kaybetmemektedir. Bunlar aksine konferansin mahkeme karariyla iptaliyle olur. Tepkini baska bir konferans duzenleyerek verirsin vereceksen orada da "bunlar amerikan komplosu ama"dan oteye giden tezler one surersin. Tabii adamsan once bu konferansa gidip dinlersin ne diyorlarmis diye. Gerci ulke genelinde de ermeni soykirimi iddiasi aleyhinde sayfalarca yazi yazacak yuzlerce insanin kac tanesi bunca yil boyunca bu konu hakkinda tek bir kitap okumaya yeltenmis ki ben kalkip konferansin icerigini takip etmelerini oneriyorum. Milli kutuphanesi ogrencilerine kitap vermemekte direnen bir ulkede daha iyisi nasil olsun?
Read rest of entry